Düzce Abhaz Derneğinin Dayanışma Gecesindeydik
Düzce Abhaz Kültür Derneğinin 09.03.2024 tarihinde Maltepe Maykop Restaurantta düzenlemiş olduğu Dayanışma Gecesine Kafkas Çeçen Kültür Derneği olarak katılım sağladık.
Düzce Abhaz Kültür Derneğinin 09.03.2024 tarihinde Maltepe Maykop Restaurantta düzenlemiş olduğu Dayanışma Gecesine Kafkas Çeçen Kültür Derneği olarak katılım sağladık.
23 Şubat 2021
15 Nisan 2011
Kurzunuş Lovzar Gecesine Davetlisiniz
20 Ocak 2024
Kurzunuş Lovzar Etkinliğimizden Kareler
30 Ocak 2024
23 Şubat 1944 Sürgünü ve Şehitlerimizi Anma Programı
20 Şubat 2024
Nart efsaneleri Kafkasya halklarının en güzel tarihi yadigarlarından, kültürlerinin en anlamlılarından sayılmaktadır. Bunlara ait rivayetleri, masalları, türküleri, şarkıları vs. Asetinler, Kabardeyler, Çerkesler ve Abazalar bilimsel ölçülerle araştırıp derlemiş, yazmış ve yayımlamışlardır. Öz ve muhteva bakımından bütün Kuzey Kafkasyalılarda benzerlik arz eden bu efsaneler, her halkın özelliğine göre de farklılık gösterir. Bu kitaptaki efsaneler ve masallar, halkın anlattığı biçimde yazılmış ve yayımlanmıştır. Kolektif Anka yayınları
Ünlü seyyah Dr.Maritz Wagner Kırımdan yola çıkarak Kafkasyayı ve Kafkas halklarının hepsini Gürçistandan Türkiyeye geçip oralarda topladıgı notlarının tümünü bir kitapta oluşturup kaleme almıştır. Bu kitap rusların kafkas halklarına ve onlara yardımcı olmak isteyen Türklere karşı oynanmak isteyen oyunlara canlı bir vesikadır. Maritz Wagner Kayıhan Yayınları
Toprak yüzölçümü küçük olmasına rağmen Çeçenistan’daki doğa büyük özelliklere sahiptir. Burada bitkiler ve hayvanlar alemi değişik unsurlar ihtiva eder. Karşılıklı karışım ve nüfuz içerisindedirler. Birçok bitki örtüsü ve çeşitli ekolojik şartlar ile bitki ve hayvanların bol olduğu bir yerdir. SSCB’nin ‘Hayvanlar aleminin korunması ve yararlanılması’ kanununun 26. maddesi şöyle der: ‘Ender bulunan ve tükenmek üzere olan hayvan ve bitki türleri SSCB ve Cumhuriyetlerinin Kızıl Kitabına kaydedilecektir.’ Hukuken bunun anlamı: SSCB Kızıl Kitabı’nda yer alan yırtıcı hayvanlar türü ve alttürü yaşayabilmeleri için devlet organları tarafından devamlı olarak koruma altına alınmıştır ve avlanma, onları vatandaşların kendi yararı için kullanması, onların yaşadıkları mekanların tahrip edilmesi devlet bütünlüğünü bozmaya yönelik hareket sayılır. İşte, konusunda kaynak olarak gösterilebilecek bu kitap, Çeçenistan Cumhuriyeti topraklarında yıllardır süren savaş sırasında suçsuz ve masum insanların hayatlarını kaybetmesi ile birlikte zarar gören hayvanlar ve bitkiler alemi hakkında hazırlanmış bir çalışmadır. Ahmadov Said İbrahim Magomedovic OSMANLI YAYINEVİ
Bu sayıda Rus hükümeti belgeleri ve Rus kaynaklarından bazı diğer materyaller yayımlanmaktadır. Bunlar açıkça ve inandırıcı bir biçimde, Rusya’da ne yazık ki hala uygar insanlığın içinde bulunduğu “HUKUKUN GÜCÜ” çağına yerini bırakmayan eski “GÜÇ HUKUKU” döneminin üstün olduğunu kanıtlamaktadır. DINA-PRESS Uluslararası Çeçen Hab. Ajansı
“Kafkas Üçlemesi”, olağanüstü güzel ve güçlü dağ kavimlerinin Rus İmparatorluğu’nu nasıl bu kadar uzun süre topraklarından uzak tutmayı başardıklarını ortaya koyan destansı bir nehir romandır. Dağıstan’dan Kırım’a, St Petersburg’dan İstanbul ve Londra’ya uzanan, aşk, macera, savaş ve kanla dolu bir hikâye Muhittin Kandur tarafından ustaca romanlaştırılmış. Siyaset, ihanet ve kahramanlık gibi zekâya ve duygulara hitap pek çok unsur romanda kendine yer bularak okuyucuyu pek çok noktadan kendine bağlıyor. Kafkasların eteklerinde, Çar’ın ayaklarının dibinde, tarihinin dönüm noktasında bir ulusun hikayesi. . . Kandur’un gerçekçi anlatımı Kazak süvarisinin kılıcı gibi zihninizin derinliklerine saplanıyor. Kafkaslarda yüzyıllık bir aile tarihi, efsanelerin özüyle birleşip hikayenin örgüsüne katılıyor. Çeçenya ve Kafkasya’da silahlı direnişin yeni bir şey olmadığını görüyor; tarih vahşice tekerrür ettiğini bir kez daha anlıyoruz. Harika bir önsözle başlayan bu dokunaklı ve zamansız hikaye, imparatorlukların doğuşu, çöküşü ve günümüz dünyasında ulus-devletlerin ayakta olmasıyla ilgilenen herkese hitap ediyor. Muhittin Kandur Apra Yayıncılık
Bütün dünyanın gözü bu cennetin üzerine titrediği halde, ne haçlı akınları ve nede meşhur cihangirlerin istilaları, bu beyaz kartallar yuvasına asla sahip olamamışlardır. Efsanevi kahraman Şeyh Şamil’in ve Kafkas Mücahidlerinin Moskof sürüleriyle yarım asırlık mücadelesi. . . Tarık Mümtaz Göztepe Sebil Yayınevi
Kafkaslılar Derneği, “Çeçenler” ve “Çeçen Sorunu” başlıklı kitaplardan sonra, bir üçüncü yayın olarak “Çeçen Savaşı”nı hazırlamıştır. Yirmibirinci yüzyıla doğru hızlı adımlarla gidildiği günümüzde, Kafkasya’da yeni bir emperyalizm ve yeni bir vahşet örneği olarak Rus saldırılarının canlandığını görüyoruz. İşte bu haksız gidişe dur diyen bir avuç Çeçen, gösterdikleri olağanüstü direniş ile dünya tarihine bir ÇEÇEN DESTANI yazdırmışlarda-. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Çeçen Destanının belgelenmesi-dir. Bir grup üyemiz tarafından gerçekleştirilen basın taraması ile Çeçen Savaşının günlüğü biçiminde bu kitap hazırlanmıştır. Büyük bir deve karşı kükreyen küçük,bir ulusun kahramanlığı gün, gün bu kitapta kronolojik olarak anlatılmaktadır. Mustafa Kemal’in deyimi ile, güneşin doğudan doğduğu gibi, mazlum ulusların uyanışı da gerçekleşmektedir. Çeçen ulusu göstermiş olduğu kahramanca direniş ile, tüm mazlum uluslara örnek olmakta ve insanlığı sömüren emperyalizm belasına karşı insanca ve hakça bir bağımsızlık ideali için yaşamını riske etmektedir. Bu cesaret örneğinin tüm mazlum uluslara olumlu bir örnek olması gelecek yüzyılın çehresini değiştirecek, ve altı yüzyıldır insanlığın başına bela olan emperyalizmin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Çevher Sunçkale Sam Yayınları
Kuzey Kafkasya’nın batı bölgesinde yaşayan halkların (Yakın Doğu ülkelerinde genel olarak “Çerkes” adıyla anılan Şapsuğlar, Adigeler, Abhazlar, Ubıhlar ve diğerleri), büyük bir kesiminin, anavatan sınırları dışında yaşadıklarından dolayı Ermeniler, Yahudiler veya İrlandalılar gibi diaspora oluşturmuş halklardandır. Çerkesler, günümüzde yaklaşık 40 ülkeye dağılmış olmakla birlikte, en büyük grup Türkiye’de yaşamaktadır. Çerkes azınlığın Ortadoğu bölgesinde ilk ortaya çıkışı, esir ticaretiyle ilgilidir. Çerkes yöneticilerden meydana gelen “Burci” hanedanlığı tarafından oluşturulan Mısır Memlük devleti, Kuzey Kafkasya sınırları dışında bulunan özgün bir “Çerkes” devletine dönüşmüştü. Lakin Kuzey Kafkasya’dan kitlesel zorunlu göç, 60 yıldan uzun bir süre devam eden Kafkasya savaşından dağlıların yenik çıkmasından sonra, XIX. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. Arsen Avagyan Belge Yayınları
Tarihçi Mahmut Bi’nin uzun zamandan beri üzerinde çalıştığı “Kafkas Tarihi” ile ilgili çalışmasının giriş ve iki bölümden oluşan birinci kitabı Selenge Yayınevi tarafından 2007 yılında İstanbul’da yayınlanmıştır. Kafkas Tarihi iki kitaptan oluşmaktadır. 2007 yılında yayınlanan birinci kitap yeniden gözden geçirilerek, iki bölümden oluşan ikinci kitap ile birlikte yeniden Berikan Yayınevi tarafından yayınlanmaktadır.Günümüzde küresel düzeyde giderek önem kazanan ancak, hala bazı kurumlar tarafından “Terra Incognita” (Bilinmezler Ülkesi) olarak değerlendirilen Kafkasya Bölgesi, aslında insan varlığının 400 bin yıl önce ortaya çıktığı dünyanın en önemli bölgelerinden biridir. Kafkasya’nın Tarih boyunca devam eden önemli konumu günümüzde daha daöne çıkmıştır. Öncelikle, Hazar ve Orta Asya Petrollerinin batı dünyasına ulaşması noktasında Kafkasya yine bir geçiş kapısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Eskiden kavimlere köprü görevi yapan Kafkasya, günümüzde ve gelecekte petrole, doğal gaza köprü görevi yapacaktır. Doğal kaynakların ve ticaret yollarının geçme kapısı olarak Kafkasya yeniden gündeme gelmiştir. Mahmut Bİ Berikan Yayınları
Bu kitap Hitit ve Çeçen dilinin Gramatik karşılaştırmasını yapar ve benzerlikleri ortaya koyar. Sözcük benzerlikleri her iki dil bakımından morfoloji benzerliğini destekler. Hitit dilinin çözülmesi Bedrich Horozny ile anılır. Horozni’nin “Ekmeği yiyeceksin, suyu içeceksin” çevirisiyle tarihe geçmesine vesile olan o meşhur “NİNDA-an ezza-teni watarra eku-teni” şeklinde transkript edilen cümlesi, Hititlere ve Hititçeye ilgi duyanların kulağında çınlayan bir cümle olarak kalır. Bu cümle aynı zamanda gramatik bir yorumu da beraberinde getirir. NINDA-ekmek sözcüğünden sonra gelen -an eki akuzatif olarak değerlendirilir. Bu yorumla Nominatif-Akuzatif dil tespiti, Hititçenin Hint-Avrupa dil ailesine dahil edilmesine yol vermiştir. Yüzyılı aşkın geçen zaman içinde bu kabulün perçinlenmesi için oldukça fazla çalışma yapılmış, üniversitelerde Hititoloji bölümleri açılmış tezler, kitaplar yazılmıştır. Ne var ki aynı cümlede yer alan “watar-ra- su” sözcüğü gibi Hitit kayıtlarında yığınla -n eki almayan akuzatif değerlendirilen sözcükler gülümsemeye devam etmişlerdir. İşte bu kitap Hitit literatürünün bazı çelişkileri ile birlikte akauzatiflik kosunu sorgular. Bunun aslında başından beri sorgulanması gereken bir konu olduğu muhakkaktır. Nötr sözcükler bazı Hint-Avrupa dillerinde vardır cümlesi kurulabilir ise de Hitit kayıtlarında yer alan -an ekli yapıların karmaşıklığı bunun izahı için yeterli olmadığı hususu bu kitapta Çeçen dilinin morfolojisiyle açıklanmaya çalışılacaktır. Gerçekten Hitit dilinde akuzatiflik var mıdır sorusunun cevabının etkileri olacaktır. Hami ÖZDİL
Bu kitap, Dağıstan ve Çeçenistan başta olmak üzere bütün Kafkas halklarının milli bağımsızlık mücadelesinin unutulmaz lideri Şeyh Şamil’in, komutanlığı döneminde yazdığı 100 mektubu içermektedir. Bir efsanenin arka planını gösteren bu mektuplar, Şeyh Şamil’in yalnız askerî dehasının değil, dinî, kültürel, sosyal ve siyasi kişiliğinin önemli belgeleri niteliğindedir. Bugüne kadar Şeyh Şamil ve mücadelesiyle ilgili olarak ortaya konan eserler, belli bir noktadan sonra objektifliğini kaybediyor ve yazarının niyeti doğrultusunda şekilleniyordu. Bu kitapta ise okuyucu, Şeyh Şamil’in ağzından Kuzey Kafkasya bağımsızlık mücadelesini bizzat dinliyor. Dr. Fikret Efe ŞULE YAYINLARI