Hitit Ocak Kültü Ve Çeçen-İnguş İle İlişkisi
Çeçen dilinde xaş-tıg= Köz, meşale, şimşek anlamında yer alır.(хаьштиг хаьштиган, хаьштигна, хаьштиго , хаьштиге , д; мн. хаьштигаш, д] 1) головня (обгорелое полено); 2) фа кел; 3) мо лния.(s.435) olarak yer alır. (ET;03.12.2022-НОХЧИЙН-ОЬРСИЙН СЛОВАРЬ Х Ӏ о т т и й н а р г А. Г. МАЦИЕВ . ИНОСТРАННИ А, НАЦИОНАЛЬНИ А СЛОВАРИЙН ПАЧХЬАЛКХАН ИЗДАТЕЛЬСТВО МОСКВА – 1961)
Sözcüğün kökünün “haş” olduğunu, ocak ve kıvılcım olarak “-tıg”, yanan odunun ucundaki en küçük parçacık anlamında olduğu yorumuyla birleşik yapısının varlığını görebiliriz. Yine şimşek seera ya da siira haştıg olarak ta yer alır. Anlamını şu şekilde tahlil edebiliriz; Hitit dilinde var olan luuk(luukh) ışık, aydınlanmak sözcüğü Çeçen-İnguş dilinde de mevcut olduğunu belirterek serlo sözcüğünün Çeçen dilinde ışık, aydınlık anlamında olduğunu ifade edelim. Hititlerde Güneşin, ışığın kutsal, yüce, ulu olduğunu biliyoruz. Çeçen dilinde saygınlık, yücelik anlamında “si” sözcüğü dikkat çekicidir. Bir Hitit sözcüğü olan šarla-i(sarla(v)i) övmek, yüceltmek göklere çıkartmak anlamlarının yine Çeçen dili sözcüğü “si-gal=gök” Hitit ve Çeçen-İnguş dilinin benzer yapısını ve aynı kökten beslendiklerini gösterir. siira-aydınlık yapan, ateşe, ocağa ait kıvılcım şeklinde genel bir anlam olarak açıklanabilir. Buna canlı konuşmalardan örnek verilirse, sigara içen birisinin ocakta yanan odunlardan birisinin ucundaki köz kısmından istifade edip sigarasını yakmak için “ha luol sciger stha haştıg-oradan bana bir köz verirmisin” demesi ocağa ait olan, yanan odundaki közden istifadesini belirtir. Yine bu sözcüğün meşale anlamında Çeçen-İnguş dilinde yer aldığını görüyoruz.Eskiden aydınlatma aracı olarak kullanılan çam çırası yakılarak çevreyi aydınlatmasına yine “haştıg” dendiğini biliyoruz. Ateş, kıvılcım, aydınlatma, ocak kavramlarının “haş” sözcüğü ve türetimleri ile ifade edildiği görülmektedir. Yine ocak anlamıyla Sümer sözcüğü olarak ayırt edilmiş ve “G” ile transkripti yapılmış olan GUNNİ, “KHUNNİ” olarak fonetik okuyuşunu mümkün kılar. Bu bağlamda KHUNNİ sözcüğünün hem Hitit dilinde, hem de Çeçen-İnguş dilinde varlığını görebiliyoruz. Canlı konuşma olarak örnek verecek olduğumuzda “ yey khıi üllun- kazanı ocağa astım” cümlesinde kök “khı” olarak dikkat çeker. “Ocağa koymak” KHUN yi-lli-ocağa koydu” anlamıyla yer alır. Cümle yapısına göre Khı, Khun, Khunni şeklinde yer alışları görülür.
Çeçen-İnguş dili bakımından bu iki sözcük için genel tanım ve açıklamalardan sonra Hitit dili ile ilişkisini görmemiz gerekir. “Haşşa ve GUNNI” Hitit dilinde “ocak, mangal, ateş yeri” olarak yer aldığını görüyoruz.(Hititçe Türkçe sözlük-Ahmet Ünal-s.171) Aşağıda “haşş” ve GUNNİ sözcüklerinin geçtiği Hitit cümleleri yer almaktadır. Bu metinle ilgili fonetik, morfolojik ve semantik açıklamalara metin sonrasında yer vereceğiz.
(CTH 433 KBo XVII 105,transkripsiyon ve tercüme için bk. Archi 1975: s. 85)
13 [LUGAL-ua-kán MUNUS.LU]GAL-ri A[-NA DUMU]MEŞ.LUGAL a[n-da] aš-šu-li ne-eš-[h]u-ut
[A]-NA L]ÚMEŠ MUŠEN.DÚ-ia-kán a[n-da] aš-šu-li ni-iš-hu-ut
15 tu-ga ha-aš-ša-an ma-ah-ha-an [UD-a]z DUMU.LÚ.ULÚ.LÚ an-da hu-u-la-li-iš-ki-iz-zi
13 “iyilikle Krala, Kraliçeye, Prenslere yönel
14-15 İyilikle kahinlere yönel. Sen ey ocak [gündüz vakti] ölümlü birini nasıl kucaklıyorsan
Transkripsion:
KUB 34.66+39.7+KBo 34.57+38.173+39.148+40.22670
Ay.III
56 ku-it ma-an ak-kán-da[(-aš ZI-an ak-ku-uš-kán-zi)]
57 A-NA GUNNI kat-ta-an [(ki-e-iz-za 1 LÚSAGI.A)]
58 a[(r)-t(a-ri)] ki-e-iz<zi>-i[(a 1 1 LÚSAGI.A ar-ta-ri)]
59 nu DUGHAB.HAB [(HI.A GE)]Š[(TIN)] har kán-z[(i nu GIM-an ak-kán)-)da-aš)]
60 ZI-an e-k[(u-z)]i LÚSA[(G)]I.A-m[(a-kán ha-aš-ši-i an-da)]
61 ki-iz-za ki-e[(-iz-)] zi[(-ia š)]i-pa-an-z[(a-kán-zi)]
Tercüme:
Ay.III
56 ölünü[(n ruhunu içtikleri)] zaman
57 [(1 saki)] ocağın [(yan tarafında)] aşağı [(doğru)] [(durur)]
58 ve [(1 saki)] diğer tara[(fın)]d[(a)] [(durur)]
59/60/61 ve onlar [(şa)]r[(ap)] testilerini tutarlar. Ve [(o ölünün)] ruhunu içer[(ken)] saki[(ler bir taraftan (biri) [(ve diğ)]er taraftan (bir)i ocağın içine [(li)]basyon yapa[(r)]
(Metnin transkripsiyonu ve tercümesi için bkz. Kassian et al., 2002, s.512
Bugün Hititi dili fonetiğinin bilinmemesi yorum ve değerlendirmelerde eksikliklere yol açmış olabileceği düşüncemizi belirterek Hititlerin çivi yazısını Akadlardan almış olmasının Akad dilinde olmayan bazı Hitit fonemleri için benzer hece sistemini kullanmış oldukları tezini dillendirdiğimizde, Çeçen dili ile mukayesesi neticesinde böyle bir sonuca götürdüğü görülür. Zaten mantıksal olarak da Akad ve Hitit dili bakımından fonemlerin tamamının eşleşmeyeceğini söylemek mümkündür. Aslında bazı kere katiplerin özellikle “š ve z” fonemleri üzerinden bazı sözcüklerin yazılışını gerçekleştirdikleri görülür. Yukarıdaki metinlerde geçen sözcüklerin fonetiğini değerlendirdiğimizde;
“š” foneminin Çeçen dili “Ц” fonemi ve “s, ş” olarak sözcük yapılarında yer vermiş oldukları görülmektedir. “z” ise hem “z” hemde “ç” fonemi olarak yer alır.Bu metinlerde geçen;
aš-šu-li sözcüğündeki “š” fonemi “Ц”, “ni-iš-hu-ut” sözcüğündeki “š” “s”, “L]ÚMEŠ” sözcüğündeki “Š”, “ş”, ha-aš-ša-an sözcüğündeki “š”, “ş”, hu-u-la-li-iš-ki-iz-zi sözcüğündeki “z” yine “z” sesi, ki-iz-za ki-e[(-iz-)] zi[(-ia, (kiiçç kieiççii-a- başka başka yerde bulunmayı ifade eder)isözcüklerindeki “z” “ç, š)]i-pa-an-z[(a-kán-zi sözcüğündeki “š” “s” olarak değerlendirilmelidir.
Bu durumda Çeçen dili sözcükleri olarak aššuli- A iyi, esen kök sözcüğünden türetilmiş ve her iki dil itibarıyla -ul=lik eki alarak aššul-iyilik anlamında bir sözcüktür. “ni-iš-hu-ut” ve “ne-eš-[h]u-ut” şeklinde metinde yer alan ve katiplerin bu şekilde hece farklılığı şeklinde yazdıkları sözcükler tabletlerde görülebilir. Çeçen dili bakımından “niishuot” Hitit hece sisteminde “o” fonemi yer almadığından “u” “o” olarak değerlendirilir ve “i” ünlüsü ile olan sözcük “niis” doğrusudur. Zaten “niis” sözcüğünün anlamı da doğru demektir. “huut” Hitit literatürü bakımından medio-passif mi, hi konj. 2. tekil şahıs emir kipi olarak yer alır. Bu emir eki Çeçen-İnguş dilinde de emir kipi olarak yer alır. Ancak Çeçen-İnguş dilinde olduğu gibi -huut emir kipinin belli sözcükler için kullanılabildiğini Hitit tabletleri incelendiğinde anlaşılmaktadır.
“L]ÚMEŠ” sözcüğündeki çoğul eki “-MEŠ-MEŞ” her iki dilde de aynıdır ve yine “ş” Hitit çoğul ekinin benzerliğini de burada belirtelim. “hu-u-la-li-iš-ki-iz-zi” sözcüğündeki “š”-”Ц” olarak yer alır. Bu fonemlerin bu şekilde olduğunu dili bilen ayırt edebilir. O dönemde okuma yazma bilenlerin dili biliyor olması sözcüklerin nasıl okunacağına dair hiç bir tereddüte yer bırakmaz.Şimdi çeçen-İnguş diline göre yukarıdaki metinlerin bire bir anlamlarını verelim;
13 Krala, Kraliçeye ve Prenslere karşı iyilikle dosdoğru durun.
14 kahinlere karşı iyiylikle dosdoğru durun
15 sen ocak gündüz vakti insan oğullarını nasıl topluyorsan/sarıp sarmalıyorsan
Bu metinde niis sözcüğü “doğru” içine girecek tüm anlamları içermektedir. Yani “saygılı olma, düşüncelerinin doğruluğu ile huzurda durma vs. gibi.
İkinci metinde Çeçen diline göre açıklamamız gereken “ZI-an” sözcüğüdür. ZI Hitit dilinde ruh anlamında yer alır, kan sözcüğü eeshar ve ateş IZI- şeklinde yazıldığı görülür. Çeçen-İnguş dilinde Zİ kan anlamıda ki bir sözcüktür. Dolayısıyla ruh sözcüğü ve dativ-lokativ eki olarak “-an” ekini Çeçen-İnguş dili bakımında burada görebiliyoruz. Ölünün ruhunu içer anlamı “-an” ekinin işlevini bu şekilde ele aldığımızda “Ölünün ruhuna içer” anlamının olduğu görülecektir. Bu metin için yapılan “ölünün ruhunu içer” çevirisinden Çeçen-İnguş dili bakımından “ölünün ruhuna içer” anlamıyla ayrılıyoruz. Diğer sözcük anlamı veya cümle çevirileri itibarıyla A-NA akad ön eki ve SAGİ Akad sözcüğünün dışında bir farklılık görülmez. Yine bu metinde geçmiş olmasından dolayı “HI.A” çoğul ekinin benzerliğini de belirtmemiz gerekir. DUG HAB.HABHI.A sözcüğündeki DUG(TUG) Çeçen-İnguş dilinde de kupa, bir kap olarak yer alır. Böylelikle Habhab kupaları anlamı verilir.
Çeeçen-İnguşlar müslüman olmadan önce çok tanrılı pagan inanışa sahip oldukları bilinir. Güneşin dinsel inanış içindeki yerinin “güneş mezarları” olarak bilinen mezarların varlığından anlaşılmaktadır. Hiç kuşkusuz ateşin önemi tüm toplumlar için büyüktür. Hititte olduğu gibi Çeçen-İnguş için de bu böyledir. Ocak kavramının Türk toplumunda ve Anadolu kültüründe oldukça önemli bir yeri vardır. Ocağın, ocak ateşinin toplayıcı, toparlayıcı yönü çok tanrılı dinlerde ritüel içerisinde yerini almıştır. Pagan inanışlarından bazı kırıntılar mit şeklinde günümüze intikal ettikleri görülebilir. Örneğin Hitit KUB 7.41+KBo 10.45+KUB 12.56+819
Öy II de yer alan şahin kuşunun denizden, su getirmesi Ninive’den su getrimesi benzeri mit Çeçen-İnguş miti olarak günümüze intikal etmiştir.
Sonuç olarak Hitit tabletlerinin binlerce yıllık bir zamana rağmen Çeçen-İnguş dili bakımından anlaşılabilir olması şaşırtıcı gelmelidir.
KAYNAK
MASCİEV, A.G.- Çeçence-Rusça sözlük-Moskova-1961
ARCHİ A. 1975: “Il kulto dei focolare plesso gli Ittiti”, Studi Micenei ed Egeo Anatolici 16, 77-86
KASSİAN, A.-Korolev, A.-Sidel’tsev, A., (2002), Hittite Funerary Ritual:šalliš waštaiš, Ugarit-Verlag Münster.