ÇARDAK EKMEĞİ

1990 lı yıllarda Moskova’ya gittiğimde orada bulunan arkadaşım Ahmet ile birlikte bir Gürcü lokantasına yemeğe gittik. Ahmet siparişi verdi, çok uzun zaman bekledik, nihayet yemek geldi. Baktım, gelen yemek bizim Çardak’ta çocukluğumuzdan bu yana annelerimizin yapageldiği benim de çok sevdiğim ‘Kortol çu yüllün Bepig’. Ahmete dedim ki, yahu bu bizim öz yemeğimiz hem de çok severek yeriz. Orada anladım ki bizim dedelerimiz Çeçenya’dan gelirken getirdikleri birtakım yemek ve başka kültürlerini daha iyi muhafaza etmişiz. Oradaki Sibirya sürgünü ve diğer sebeplerle bizim yaşattığımız bazı gelenekler orada kaybolmuş. Orada yaşatılan birtakım gelenekler de bizde kaybolmuş.

Çocukluğumuzda Çardak’ta her birkaç evde bir fırın olurdu. Kadınlar bu fırınlarda kendi ekmeklerini yaparlardı. Dışarıdan ekmek satın alınmazdı. Bu fırınlar sürekli çalışmadığı için ekmek yapmak için fırının belli bir sıcaklığa gelmiş olması gerekirdi. Bir fırını birisi ısıtarak ekmek yapmaya başlayınca mahalledeki kadınlar sıraya girerdi. Herkes ekmeğini pişirecek kadar odununu ve ‘güü’(ekmek teknesi)ni alarak fırına giderdi. Bazen geceleri geç zamana sıra gelirdi. Lojistik için çocuklar da anneleri ile birlikte fırına giderlerdi. Çocukların gönlü olsun diye anneleri onlara, ‘hookum’(küçük ekmek) ya da ‘ho’dotturug’ (yumurtalı pide) yaparlardı. Normal ekmeğin dışında yağ ile birlikte baskılanarak yapılan ‘hiin bepig’ yapılırdı. Bu ekmek yağ ile yoğrulup yapıldığı için uzun zaman bozulmaz. Ayrıca tereyağı ile hamuru birlikte yoğurarak yapılan ‘Dettin Bepig’ (yağlı ekmek) yapılırdı. Ayrıca ‘kortol yüllün bepig’ (patatesli ekmek) ile ‘birim çu büllün bepig’ (birim-Çeçen peyniri-li ekmek) ve yukarıda andığımız ‘ho’ dotturug’ (yumurtalı pide) yaparlardı. Annemin de ‘güü’ sünün bir köşesinde her zaman bir parça hamur maya olarak dururdu. Lazım olduğunda onu katarak hamur yoğururdu.

Bazı kalabalık ailelerde hemen her gün ya da gün aşırı bir tekne ekmek yapılırdı. Tekne dolusu hamuru fırına götürürken ve pişmiş ekmekleri getirirken gençler yardım ederdi. Fırın sahibine pişirme bedeli olarak bir ekmek bırakılırdı. Fırından eve dönerken yolda karşılaşılan komşulara ekmek ikram edilirdi. Fırından ekmeklerin gelmesini evdekiler sabırsızlıkla beklerlerdi. Sonbaharda değirmene gitmeden önce mısırlar da çuvallar ile fırına getirilir, fırına sürülüp çekilmek suretiyle kavurup yakmadan mısırların nemi alınırdı. Böylece mısır unu daha lezzetli olurdu.

Ticari olarak dışarıya ekmek satan fırınlar da vardı. Daha önceleri Nanaş Amca’nın fırını vardı. Daha sonraları Cennet ve Hurma teyzelerin fırınları vardı. Buralarda sürekli ekmek satılırdı. Cennet teyzenin ekmekleri bembeyaz olurdu. Annemlerin ve diğer teyzelerin yaptığı ekmekler ise tam buğday ekmeği idi, öyle beyaz olmazdı. Cennet teyzenin ekmeği bize daha lezzetli gelirdi. Bu fırınlardan çevre köylerden birçok insan gelerek ekmek satın alırlardı.

Artık daha önceleri mahalle aralarında olan ev fırınları eski aktivitelerini kaybetti. O kültür sanki kayboldu. Ama Çardak’taki ekmek fırınları çevrede güzel isim de yaparak bu geleneği sürdürüyorlar. Yukarıda isimlerini saydığımız ekmekleri fedakâr hanım fırıncılarımız halen yapmak sureti ile aynı zamanda çok önemli bir kültür hizmeti de sunuyorlar. Yılllardır evlerde ve sonra fırınlarda pişirilen bu ekmeklerimizin ünü artık tüm ülkede yayılmış durumda.  Yakın ilçelerden sonra farklı şehirlerden gelen talepler neticesinde, önce Göksun ve Kahramanmaraş’ta Çardak Ekmeği olarak bilinir hale gelmiştir. Yerel birçok televizyon kanalında yayınlanmasıyla da özel bir muameleyi hak edecek şekilde tanınmaktadır.

Biz de bu ekmekleri (bepig) talep ederken orijinal isimleri ile talep edelim ve geleneğinin yaşatılmasına yardımcı olalım. Çardak’lı hanımların bin bir zahmetle sürdürdüğü bu geleneği ve dedelerimizin Kafkasya’dan beri getirdikleri bu ekmek türlerini yaşatmak ve bunun kalıcı hale gelmesi ve bilinirliğinin tescili için gerekli kurumlarla görüşülerek coğrafi işaret işlemi yapılması gerekmektedir. Bu geleneksel ekmeklerimizin isimlerini de yozlaştırıp bozulmasına müsaade etmeyelim. Japon yemeğini orijinal adı ile talep ediyorlar. Her yemeğin orijinal adı ve saygınlığı var. Bu ekmeklerimizin de; 1- Hiin Bepig, 2- Dettin Bepig, 3- Kortol çu yüllün bepig, 4- Biirim çu büllün bepig 5- Bepig 6- Ho’ dotturug olarak coğrafi işaretle tescili için gerekli girişimlerin yapılması halinde hem taklitlerinden korunmasına yardımcı olacak, hem de ÇARDAK EKMEĞİ hak ettiği yeri alacaktır. Bu konuda Çardak Kültür Derneği olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

YAZAR

Abdurrahman ÖZDİL

You may also like...

1 Response

  1. nurullah güney dedi ki:

    Çok güzel bir yazı kaleme alınmış,teşekkür ediyoruz başkanımıza, deprem sonrası uzun süre güzel kültürümüzü yansıtan Çeçen ekmeğinin özlemi gerçekten yaşadık, geçen yaz Çardağa tatile gittiğimizde deprem sonrası ilk fırını Levent Yıldır faaliyete geçirdi ve ilk ekmekleri biz aldık ve orada sırada bekleyenlerin mutluluğu ve çok içten teşekkürlerine şahit oldum bende çok minnettarım kendisine, sağolsun varolsun.
    Yazıyı okuyunca aklıma geldi, babam hep anlatırdı komşumuz minire özbay teyzegil in avluda fırın varmış o yakılınca mahalledeki kadınlar orada toplanır ekmeklerini sırasıyla yaparlarmış Babamgilde aksam herkes ekmeğini yapıp gidince ekmek teknesi alıp orada ekmeklerini yaparmışlar. O fırını bende hatırlıyorum sanırım avlunun sol ortaca yerinde üstü açık , yerden çok yüksek değildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir