Çeçen-İnguş Dilinde Ölüm Ve Canlılıkla İlgili Sözcükler Ve Hitit Tabletlerinde Örnekleri Ve Yorumu -2

 

Bu konudaki yorum ve düşüncelerimize devam ederken Hitit kayıtlarında var olan ilave sözcük ya da kavramlara değinelim. Canlı, canlılık anlamındaki huešu-huišu-hušu-huišwant sözcükleri ve yine canlı anlamındaki lazzadati sözcüğü Hitit kayıtlarında görülür. Diğer taraftan “t” fonemi ile “huitwali” hayatta, canlı, yaşayan, var olan anlamı ile kayıtlandığı görülür. Bu fonem transkript olarak instrümantal vakada da “t” olarak müşahede edilir. Bu konunun ayrı bir konu olması hasebiyle burada ihmal ediyoruz.
Öldürmek anlamında Huek, kuen, haad, öldürülmek anlamındaki ak, ek dikkat çeken sözcüklerdir. Ancak son fonem “t” nin hangi nedenle yer aldığı ise yorumlanabilir. Canını kurtarmak huišwai-hušwai, canı istemek ilaliya, öldü akta. Hurrilerde de can ile ilgili hizuh canını sıkmak, üzmek ve yine Hititlerde olduğu gibi had öldürmek sözcüklerinin varlığı görülür. İzuh ve haad sözcükleri Çeçen dili bakımından dikkat çekicidir.
Diğer taraftan Sümerlerde cansız, ölü dug (dukh-g Arap fonemlerinden kaf sesi olması gerekir) sözcüğünün varlığı görülür. Bu sözcüğün kaynağına erişmememle birlikte Hititte de varlığını hatırladığımı düşünüyorum. Tabii burada Hitit ve Sümer telaffuz farkı olan sözcüklere girerek konuyu uzatmak istemiyorum.
Şimdi yukarıdaki belirttiğimiz sözcükler üzerinden Çeçen dili ile olan benzerliği noktasında değerlendirmemizi yapalım. Öncelikle hueš, huišwant, sözcükleri üzerinde duralım. Çeçen dilinde şu cümleyi kurduğumda örnek üzerinden konu daha net anlaşılacaktır.
“Hueš ma wağil ho”
bir beddua olarak Çeçen dilinde yer alır. Telaffuz itibarıyla ğueš olarak algıladığımız durumu belirtmek gerekir. Esasen tarihsel olarak kelimenin canlı anlamında olduğunu tahlil ettiğimizde anlayabiliriz. Bir negasyon olan “ma” cümleyi olumsuz yapmaktadır. Böylelikle anlamın tarihsel olarak canlı gelmeyesin şeklinde olduğu görülür. Burada “ma” nagasyonunun Hititte varlığını da belirtmem getekir. Want-wand ise kendisi öyle olan anlamıyla Çeçen dilinde olduğu gibi Hitittede yer aldığını görebiliyoruz. Böylelikle hueswand canlı olan, kendisi canlı olan anlamının varlığı görülür.
Yine ek, türetme eki itibarıyla huitwali sözcüğünde – wali ek olarak yer alır. Hitit dilindede wa partikelinin varlığı Çeçen dilindeki gibi görülür. Wa bu örnekte olduğu gibi var oluşu, öyle oluşu bilidirir. Canlı oluşu belirtir. Öldürmek, boğazlamak, keserek boğazlamak ya da öldürmek anlamındaki Çeçen dili sözcükleri Hitit dilinde cümle içerisinde benzer şekilde kullanılmıştır.
Çeçen dilinde bıçak urs, Hitit dilinde hurs olmak üzere urs hüek, bıçak çalıyor, bıçakla kesiyor veya doğrudan kesip öldürüyor gibi anlamda Çeçen dilinde kullanıldığını biliyoruz. Yine benzer şekilde haad kesmek sözcüğü her iki dilde de aynı anlam ve kullanıma sahiptir. Örneğin; GUHIA ha-ad-da-an-zi, sığırları keserler.
Bu cümleyi tahlil ettiğimizde GU Sümerce addedilmektedir. Konuyu dağıtmamak adına buradan devam ettiğimizde Çeçen dilinde GUUT(saban, öküzle çift sürme), ĞUTAH(sığırların barınak alanı) sözcüklerinin bu kökten olduğu görülür. HIA ise çoğul eki her iki dilde mevcuttur. Haad kesmek, Çeçen dili lehçe farklılıklarına göre “da” ve “do” eylem belirtme-geniş zaman(da diyalekt itibarıyla geçmiş zaman olarak da tıpkı Hititte olduğu gibi Çeçen dilinde de yer alır), anş onlar kişi çoğul zamiri olduğu görülür. Bilindiği gibi üş, uş, uj, avş Çeçen diyalektleri ve İnguş olarak “onlar” anlamlı zamirdir ve üş, uş, a(v)ş Batsbide obi ve tıpkı Türkçede olduğu gibi “o” zamiri Hitit dilinde de yer alır. anş ya da onş son fonem ş okunup çoğul ifadesi olmak üzere Hitit dilinde varlığı görülür. Önceki anlatımlarımızda yer alan “ak” ölmek, ” ak-kant” ölü, ölmüş kişi ve bu bölümde yer verdiğimiz “ak-ta” öldü sözcüklerinin eklerine dikkat ettiğimizde Çeçen dili ile örtüştüğünü görürüz.
Esasında temel olarak bizim ortaya koymaya çalıştığımız şey, sözcüklerden ziyade gramerin uygunluğu, fonotik, sentaks ve morfolojik yapının benzerliği üzerinedir. Hiç kuşkusuz bu gün kullanılmayan tarihsel olarak yer almış ve şimdilerde unutulmuş sözcükler bağlamında konuyu ele aldığımızda çalışmanın değerini düşürmüş ve kısırlaştırmış oluruz.
Ak, ek sözcüklerini bugünkü konumla wakh şeklinde yorumlamak mümkün olmakla birlikte bunun sadece bir yorum olduğunu görmemiz ve orjinalin Çeçen dili morfolojisine uygun olduğunu bilmemiz önemlidir. Yani doğrudan ak, ku(akh,khu-en) kullanımlarının varlığının kabulü gramerle birlikte mütalaa edildiğinde Çeçen dili bakımından ehemmiyet kazanır. Khan geçmiş zaman -n eki ve kha olmak sözcüğü ölen, ölü, ölmüş olan anlamını her iki dil itibarıyla benzerliğini bize gösterir.
Yine ta/da yukarıda bahsettiğimiz üzere Çeçen diyalektleri bakımından ele aldığımızda geçmiş zaman eki olarak yer aldığı görülür. Böylelikle öldü anlamı her iki dil bakımından net görülür. Yine le, la ölmek kök sözcüğü Çeçen dilinde yer alır. Yukarıda lazzadati Hitit sözcüğü incelendiğinde la ölmek, zz olumsuzlama, daad öyle olan şeklinde ayırım ile izah etmek gerekir. Aslında Hatti diline bakıldığında da z olumsuzlamasıı görülür.
Daha önce açıkladığım üzere Hatti sözcüğü olan LUY Haggazaul susuzluğu giderici anlamındaki sözcükte de görülür.
Son olarak (y)i la’li ya Hitit sözcüğü la’ canı istemek, arzu etmek anlamında benzer olduğunu görebiliriz.

Hami Özdil

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir