1990 Yılı Vaynakh Türkiye Turnesi

1990 YILI VAYNAKH DEVLET HALK DANSLARI TOPLULUĞU TÜRKİYE TURNESİ

Öğrenciliğim döneminde, otobüsle İstanbul’dan memlekete giderken bizim bindiğimiz Maraş otobüsleri Düzce’de Hamit Kaplan tesislerinde yemek ve istirahat molası verirlerdi. O tesisin duvarında; üzerinde Kiril alfabesiyle Vaynakh yazılı, erkek oyuncuların bir dans sahnesinde çekilmiş fotoğraflarını gösteren bir tablo vardı. Tabi o zamanlar Sovyetler Birliği dönemi idi ve o tarafa ilişkin bilgi ve haber akışı mümkün değildi. O tablodan hareketle orada efsane bir halk dansları ekibinin olduğunu tahmin ediyordum ama, o kadar. 

Vaynakh Dans Topluluğu, Çeçen-İnguş Özerk Cumhuriyeti’nin devlet halk dansları topluluğu olarak takriben seksen yıl önce kurulmuş. Uzun yıllar da Çeçen ve İnguş’ları tüm dünyada temsil etmiş, halen de etmekte olan, ulusal ve uluslararası birçok ödül almış ve başarılara imza atmış bir topluluktu. 

O zaman SSCB henüz resmi olarak devam ediyor, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olarak anılıyordu. Demir Perde olarak anılan bu dönemde, ülkemiz ile arasındaki ilişkiler oldukça kısıtlı idi. Sovyetler Birliği’nin dağıldığı 1990 yılı mayıs ayında Vaynakh ekibinin İstanbul ve değişik şehirlerde gösteriler yapması fikri gündeme geldi, ekibin direktörü Tapa Elimbayev ile görüşmeler yaptık. Fakat o yıl, sadece haziran ayı için müsaitlerdi ve ekibin diğer zamanları hep doluydu.

Kahramanmaraş ili Çardak Kültür Derneği olarak, 1989 yılında yeni kurulmuş bir dernektik ve değil uluslararası, yerel ölçekte bir faaliyet tecrübemiz bile yoktu. SSCB Çeçen İnguş Özerk Cumhuriyeti Vaynakh Devlet Halk Dansları Topluluğu’nu davet etmek ve gösterilerini organize etmek hiç yaşamadığımız bir tecrübe idi. 

Bizim o zamanlar resmi olarak böyle uluslararası organizasyona girişmemizdeki cesaret, yüz yirmi beş yıldır hemşerilerimize biriken hasret ve Daymohk’a, Ata Vatan’a olan büyük özlem idi aslında. Kendi kültürümüzü, danslarımızı, insanlarımızı bizzat görmek ve o hazzı yaşamayı hepimiz çok istiyorduk ve bu fikirden büyük heyecan duyuyorduk. Ama bir de bu işin boyumuzu aşan gerçek yönleri vardı.

Bir ay içerisinde salon ya da salonlar kiralayıp, bağlantılar yapıp, otel vs. ayarlayıp, afişler bastırıp, reklamlar yapıp biletler bastıracağız ve olmayan bütçemiz ile böyle bir organizasyondan başarı ile çıkacağız… Kırk sekiz kişilik ekip bir büyük otobüs ile gelecekti; ayrıca bir de ekipman ve malzeme taşıyan kamyon ona eşlik edecekti. Misafirlerimizin yol ve konaklama giderleri, onlara verilmesi gereken ücret ve hediyeler, salon ve reklam giderleri, başkaca ön göremediğimiz giderlerimiz olacaktı.

Esasen böyle büyük organizasyonlar en az bir yıl önceden planlanır. Büyük salonların yıllık program akışı olur ve müsait olup olmadığı ona göre belirlenir. Ama biz, mayıs ayında konuştuk ve bir ay sonrasına yani haziran ayı için yer aramaya koyulduk. Bütün büyük salonların ve açık hava tiyatrosunun programları doluydu. Sonunda Üsküdar Burhan Felek Kapalı Spor Salonu’nda yer bulabildik. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na 28.05.1990 tarihinde dilekçe vererek 16 ve 17 Haziran tarihleri için uygunluk yazısı aldık. Aslında orası spor salonu olduğu için sahne düzeni yoktu, ama bizim de başka çaremiz yoktu. 

Salon için onay aldığımızda gösteri tarihlerine iki haftadan biraz fazla bir zaman vardı. Biz çok az kişiydik ve tanıtımlar şimdiki gibi kolay değildi. Sosyal medya ve yaygın telekomünikasyon imkanları yoktu. Her ilçe için afiş asmaya ayrı izin belgesi almak lazımdı. Bilet bastırmak ve gelen misafirler için konaklama ve ağırlamaları organize etmek lazımdı. Bir avuç kahraman var gücü ile bu işe asıldık ve hızla çalışmalara başladık. 

İlçe belediye başkanlıklarına ayrı ayrı dilekçe vererek afiş asma izni alıyoruz. Bez afişleri belli yerlere belli süreler için kendimiz asıyoruz. Bir taraftan da biletleri bastırıp satmaya çalışıyoruz. Zaman az, heyecan dorukta. 

Nihayet misafirlerimiz geldi ve gösteri gününe kadar her gün otelde hemşerilerimiz misafirlerle ilgilendiler ve bu süreçte çok güzel yakınlıklar kuruldu. 16 ve 17 Haziran günlerinde, ekip, gündüz ve akşam ikişer kere olmak üzere dört gösteri yaptılar. İzleyiciler olarak çok büyük heyecanlar yaşadık.  Her bir oyun anlatılmaz heyecan ve sevinç nidaları ile karşılanıyordu. Hele ekibin oynadığı muhteşem “Gorski-Dağlılar” dansı ve müziği, o tarihten sonra bütün Kafkas camiasında çok ses getirdi, popüler oldu. Ekibin kız ve erkek oyuncuları bütün bir neslin idolü oldular, şahsi samimiyetler ve dostluklar oluştu. Ekibin afiş ve posterleri, dansçıların fotoğrafları, birçok evin duvarlarını süslüyor, dansların video kasetleri her evde rağbet görüyordu.

O tarihe kadar Türkiye’de yerel birçok Kafkas ekibi gösteri yapmıştı ancak, sınırlardan açıldıktan sonra Kuzey Kafkasya’dan gelen ilk dans ekibi VAYNAKH olmuştu. Ve ev sahipliğini de çiçeği burnunda, yeni kurulmuş olan Çardak Kültür Derneği yapmıştı. Gösteri sonrasında, hemşerilerimizin teveccühü ile, dans ekibi ve orkestra üyeleri evlerde ağırlandı, yemek davetleri verildi. Bu günlerde, dayım Kadir Denge de Florya Kaşıbeyaz’da bir yemek verdi. Fotoğraf ona aittir.

İstanbul’daki nefes kesen bu heyecan dolu gösterilerden sonra sıra Anadolu’ya geldi. Hızlıca organize olundu ve ekip Anadolu turnesine başladı. Haziran ayı içerisinde Ankara’da, Samsun’da, Marmaris’te, başka yerlerde ve en son 26 Haziran’da Kocaeli Körfez’de gösteriler gerçekleştirildi. Marmaris’teki gösteride Kenan Evren en önde oturuyormuş. Ekibin en atak ve popüler dansçısı Adaş, sahneden periyotlar atarak havadan Kenan Evren’in önüne atlamış, alkış tufanı kopmuş. 

Tatlı bir yorgunlukla ekibe veda ederken, elimizde çok kıymetli dostlar ve dostluklar, bir ömür unutulmayacak heyecanlar ve muhabbetle anacağımız bir tecrübe kalmıştı. Bu unutulmaz turneyi 1990 tarihli gazeteler, haberlerine taşıdılar. 

Birkaç sene sonra Adaş’ın vefat haberini aldık. Ona ve tüm ölmüşlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. VAYNAKH ekibi, hâlâ Kafkas müziği ve danslarının en başarılı örneklerini yaşatma ve geliştirme çabasını sürdürüyor. Grozni’de çok güzel bir dans kompleksleri var. Orada; aldıkları ulusal ve uluslararası madalyalar, plaketler ve birçok ödülün yanı sıra Türk gazetelerinde 1990 turnesiyle ilgili çıkan haberlerin gazete kupürlerini de görmek mümkün. Ekip, çalışmasına genç kadrosu ile ve üstün gayretiyle devam ediyor. 

VAYNAKH ekibini İstanbul’da tekrar ağırlamak dilek ve temennisi ile…

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir