Kafkas Rus Çatışması
Wassan- Giray CABAĞI
Flash Ajans
Wassan- Giray CABAĞI
Flash Ajans
3 Şubat 2021
22 Haziran 2020
5 Ocak 2021
3 Şubat 2021
DÜNDEN BUGÜNE ÇARDAK’DA EVLİLİKLER, DÜĞÜNLER
12 Şubat 2021
15 Aralık 2020
15 Ocak 2021
Tolstoy’un ölümünden bir sene sonra basılan son romanı Hacı Murat, hem savaş ve siyasetin doğası hem de iki farklı kültür ve dünya arasına sıkışıp kalmak hakkında bir hikâye. Tolstoy, gerçek olaylardan esinlenerek yazdığı bu romanda, Rus İmparatorluğu’na karşı kanının son damlasına kadar kahramanca savaşmış Çeçen isyancı Hacı Murat’ın hikâyesini anlatır. Çeçen lideri Şeyh Şamil’e anlaşmazlığa düştükten sonra Rusların tarafına geçen Murat, çok geçmeden her iki tarafın da güvenini kaybetti€ini fark eder. Ruslar tarafIndan önce sıcak bir karşılama görse de, hemen sonras›nda casus olduğu ?üphesiyle hapse atılır. Karısı ve oğlunun Çeçenlerin eline düştüğünü öğrendiğindeyse, her şeyi göze alarak ailesini kurtarmak üzere yollara dü?er. Ortak bir amaç için sava?an iki adamı karşı karşıya getiren bu mücadele dolu hikâye, yüzyıllar öncesinden bugüne uzanan siyasi sorunların doğasına da ışık tutuyor. “Tolstoy olmasaydı, edebiyat, çobanı olmayan bir sürü, içinden çıkılamaz bir kördüğüm olurdu.” Lev Nikolayeviç Tolstoy İletişim Yayıncılık
Yayılmacı Rus politikasının bir sonucu olarak 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren şiddetlenen Kafkas-Rus Savaşları Kuzey Kafkasya tarihinin en zor yıl-larını oluşturur. Özgürlüğüne düşkün Kuzey Kafkasya halklarının İslami tari-katlarla tanışması da bu döneme rastlar. Önce, Nakşibendiliğin bir kolu olan Halidilik bölgede kendine geniş bir taban bulur ve Dağıstan-Çeçenistan’da “müridizm” olarak isimlendirilen “direniş hareketini” 30 yıl boyunca motive eder; Sonra da 19. yüzyılda, süregelen Kafkas-Rus Savaşlarında yorgun düşen halkın artık umudunu yitirmeye başladığı bir sırada Şeyh Kunta Hacı tarih sahnesine çıkar ve Kadiri tarikatının Çeçenistan varyantı olan ve her hal-ü kârda “barışçıl tezler” savunan “Zikirizmi” toplum içinde ya pıla ndırır. Ülkemizde pek bilinmeyen Şeyh Kunta Hacı ve yolunun esaslarını anlatan bu çalışma Kafkasya tarihine ilgi duyanlara döneme yönelik değerlendirmele-rinde yeni perspektifler açacak. Didem Çatalkılıç Apra Yayıncılık
Bütün dünyanın gözü bu cennetin üzerine titrediği halde, ne haçlı akınları ve nede meşhur cihangirlerin istilaları, bu beyaz kartallar yuvasına asla sahip olamamışlardır. Efsanevi kahraman Şeyh Şamil’in ve Kafkas Mücahidlerinin Moskof sürüleriyle yarım asırlık mücadelesi. . . Tarık Mümtaz Göztepe Sebil Yayınevi
Günümüzde emperyalistler; “Yeni Dünya Düzeni” içerisinde “milli meselelerin” ve etnik oluşumların çözümü adına dünyanın en karışık bölgeleri olan Balkanlar, Ortadoğu ve Kafkasya halklarının mücadelelerini boğmaya çalışmaktadır. Bu kitap, dünyanın bu en karmaşık gibi gözüken bölgesinde yaşayan Kuzey Kafkasya halklarının dünü ve bugününe, tarihsel mücadele içersindeki yerlerine ilişkin olarak okuyucuya, özlü ve bilimsel bir yaklaşımla ışık tutmaya yönelik bir çalışmadır. Kuzey Kafkasyalılar 16. yüzyıldan 20. yüzyılın başlarına kadar özgürlük arayışlarını istila ve işgaller altında hiç umutsuzluğa kapılmadan yürüttüler. Rus Çarlık yöneticilerinin amansız yok etme savaşlarına karşı bir mücadele içerisinde oldular. 20. yüzyılda yarı sömürge yarı feodal sosyoekonomik yapıya sahip Kuzey Kafkasya’nın ezilen halkları hiçbir zaman özgürlük arayışlarından vazgeçmediler. Umutları, ihtiyaçları, özlemleri için, haksızlığa, sömürüye son vermek için direndiler. Turabi Saltık BABEK YAYINLARI
Kafkaslılar Derneği, “Çeçenler” ve “Çeçen Sorunu” başlıklı kitaplardan sonra, bir üçüncü yayın olarak “Çeçen Savaşı”nı hazırlamıştır. Yirmibirinci yüzyıla doğru hızlı adımlarla gidildiği günümüzde, Kafkasya’da yeni bir emperyalizm ve yeni bir vahşet örneği olarak Rus saldırılarının canlandığını görüyoruz. İşte bu haksız gidişe dur diyen bir avuç Çeçen, gösterdikleri olağanüstü direniş ile dünya tarihine bir ÇEÇEN DESTANI yazdırmışlarda-. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Çeçen Destanının belgelenmesi-dir. Bir grup üyemiz tarafından gerçekleştirilen basın taraması ile Çeçen Savaşının günlüğü biçiminde bu kitap hazırlanmıştır. Büyük bir deve karşı kükreyen küçük,bir ulusun kahramanlığı gün, gün bu kitapta kronolojik olarak anlatılmaktadır. Mustafa Kemal’in deyimi ile, güneşin doğudan doğduğu gibi, mazlum ulusların uyanışı da gerçekleşmektedir. Çeçen ulusu göstermiş olduğu kahramanca direniş ile, tüm mazlum uluslara örnek olmakta ve insanlığı sömüren emperyalizm belasına karşı insanca ve hakça bir bağımsızlık ideali için yaşamını riske etmektedir. Bu cesaret örneğinin tüm mazlum uluslara olumlu bir örnek olması gelecek yüzyılın çehresini değiştirecek, ve altı yüzyıldır insanlığın başına bela olan emperyalizmin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Çevher Sunçkale Sam Yayınları
Çeçen Direniş Tarihi, yalnızca bir direnişin tarihi değildir. Çeçen ulusunun umumî ve hatta millî tarihidir. Kitapta Çeçenler ?in Kafkasya topraklarındaki etkinlikleri, rolleri, kökeni, kavimsel şeceresi, yetiştirdiği liderleri, başka uluslarla olan ilişkileri, vatanlarına saldıran düşmanlara karşı yüz yıllarca gösterdikleri direnişi, zengin bir kaynakçaya müracaat edilmek sûretiyle işlenmiştir. Sayı itibariyle zaten az olan Çeçen ulusu, dört bir yandan gelen saldırgan kavimlerle boğuşmaktan, siyasal, sosyal ve kültürel bir tarih yazmaktan yoksun kalmıştır tarihi yazmak değil, ister istemez yaşamak zorunda bırakılmıştır. Çeçenler ?in yaşayarak yazdığı tarihi ise, Çeçen olmayanlar kaleme almıştır. Yeteri kadar olmasa da Çeçen tarihçileri ve bilim adamları kendi kavmî kültürlerini tespit mücâdelesinde asla geri durmamışlardır. Değerli araştırmacı Tarık Cemal Kutlu, bu çalışmasında, Türk halkına Çeçenleri tarihleriyle tanıtma amacını gütmüş, onların bilinebilen en eski zamanlarına kadar inmiştir. Okuyucu kitapta kendisi için müşkül gelecek pek çok yer adı, kişi adı vs. ile karşılaşacaktır. Hatta değişik bir alfabe görecektir. Modern Batı Türkçe`sine göre Çeçence?deki sesler çok fazladır. İmlâsı ve yazılış şekli aynı olmasına rağmen bir sesin uzatılması veya kısaltılması Çeçence?de kelimenin anlamını tamamen değiştirebilmektedir. Bundan dolayı yazar, kitaba bir de Çeçence-Rusça-Türkçe alfabe eklemiştir. Tarik Cemal KUTLU Anka
Eser, Rusya Bilimler Akademisi Etnoloji ve Antropoloji Enstitüsü tarafından 1998 yılında Rapor olarak hazırlanmıştır. Kitapta, Kuzey Kafkasya’da bulunan Dağıstan, İnguşetya, Kuzey osetya, Çeçenistan, Adıgey, Kabartay-Balkar, Karaçay-Çerkes Cumhuriyetleri ve Rostov bölgesi, Krasnodarve Stavropol eyaletleri incelenmiştir. Ayrıca Kuzey Kafkasya’daki gelişmeler açısından önemli bir aktör olan Rus Kazaklarına da yer verilmiştir. Her birime, ekonomik durumun tahlili ile başlanılmıştır. Bunun, sosyal hayata yansımaları, özellikle suç oranlarınını artması, mafya örgütlenmeleri üzerinde durulmuştur. Siyasi yapı, siyasi güçler ve bunların hem halka hem de ekonomik aktörlerle diyaloğu öne çıkarılarak anlatılmıştır. Böylece Kuzey Kafkasya’da siyasetin işleme mekanizması gözler önüne serilmiştir. Söz konusu etnik grupların zihniyetinin şekillenmesi itibaiyle milliyetçilik akımlarının ve İslam’ın rolü üzerinde durulmuş. Rusya Bilimler Akademisi Yayın Kurulu Avrasya Str. Ar. Mer. (ASAM) Yayınları
Antik Çağda Waynakhlar (Çeçen-İnguşlar) Sümer-Hurri-Hatti-Urartu-Luvi-Lukkalılar Büyük tufandan sonra sular çekilince, Nuh’un gemisi Cudi’ye mi, Ağrı dağına mı, yoksa dağların babası Kaf dağına mı demirledi bilinmez ama, Nuh’un çocukları dört bir yana dağılıp, suların işgal ettiği bereketli Hilale, Anadolu ve Mezopotamya topraklarına yerleşip çoğaldılar. Bu ise farklı coğrafyalarda farklı lehçelerle Waynakh (Çeçen-İnguş) dilini konuşan toplumları oluşturdu. Bunların kurdukları devletler, şehir devletleri, beylikler ortaya çıktı. Hz. Nuh’un ise bin yıla yakın yaşadığı Kuran’da zikredilir. Aslında Nuh ya da Noah, peygamberin gerçek adı olmayıp, kavme izafeten söylendiği kabul edilir. Bir tez olarak Nakh kavminin peygamberi olabileceğini söyleyebiliriz. Kur’an’ın Nuh kavmi ile ilgili ayetlerine baktığımızda, tufan ile kesintiye uğrayan bir Nakh kavminin varlığı söz konusudur. On binlerle ifade edebileceğimiz bir Nakh kavmi geçmişinden söz edebiliriz. Bu ise, köklü bir tarihin, başta Kafkasya, Anadolu, Mezopotamya, Levant olmak üzere geniş bir coğrafyada aranmasını gerektirir. Hami ÖZDİL KİTAPARASI YAYINLARI
Ahmet AKMAZ Bizim Gençlik Yayınları
Kuzey Kafkasya’nın batı bölgesinde yaşayan halkların (Yakın Doğu ülkelerinde genel olarak “Çerkes” adıyla anılan Şapsuğlar, Adigeler, Abhazlar, Ubıhlar ve diğerleri), büyük bir kesiminin, anavatan sınırları dışında yaşadıklarından dolayı Ermeniler, Yahudiler veya İrlandalılar gibi diaspora oluşturmuş halklardandır. Çerkesler, günümüzde yaklaşık 40 ülkeye dağılmış olmakla birlikte, en büyük grup Türkiye’de yaşamaktadır. Çerkes azınlığın Ortadoğu bölgesinde ilk ortaya çıkışı, esir ticaretiyle ilgilidir. Çerkes yöneticilerden meydana gelen “Burci” hanedanlığı tarafından oluşturulan Mısır Memlük devleti, Kuzey Kafkasya sınırları dışında bulunan özgün bir “Çerkes” devletine dönüşmüştü. Lakin Kuzey Kafkasya’dan kitlesel zorunlu göç, 60 yıldan uzun bir süre devam eden Kafkasya savaşından dağlıların yenik çıkmasından sonra, XIX. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir. Arsen Avagyan Belge Yayınları