Külsüm Apa
Kazakistan’ın Dondurucu Steplerine Sürgüne Gönderilen Bir Çeçen’in Kendisine Yardım Eden Külsüm Apa’ya Mektubu
En iyi günler seninle olsun Külsüm apa. Nasılsın, ne yapıyorsun. Bütün kalbimle iyi olmanı diliyorum.
Gene buluyor musun o zamanki gibi, sevgili apa; iyilik ve sevgi dolu sıcak yüreğinle sevecek, üşüyen çocukları?
O zaman, o korkunç günde ki gibi, şimdi de arayıp buluyor musun sevgili apa, şefkatli ve merhametli yüreğinin cömertliği ile, doyuracak çocukları ?
Asla unutamam sevgili apa, o gün bana uzattığın yaban çayı dolu sıcak tasını. O zaman , soğuk kar fırtınasında donmak üzere iken, sen kurtarmıştın beni sevgili apa, ecelin elinden.
Barkıl ( teşekkür ) diyorum sana, kendi dilimle. Barkıl diyorum sana senin Kazak dilinle,
Rahmat apa .
Şaşkınlık içindeyim!
Etrafa bakınarak.
Ben nerdeyim.
Ne işim var burada.
Bir büyük bozgun,
Bir dehşet yaşıyorum.
Gözlerimle ,
Her yeri arıyorum.
Sığınacak dam altı,
Bir kovuk soruyorum.
Bir beyaz büyük tipi,
Aldı bütün dermanımı.
Kulaklarımda ıslığı;
Seni donduracağım diyor.
Ne yapsam, neylesem ben.
Nerden çıktı bu bela.
Her an biraz daha,
Daralıyor çemberi,
Büyük beyaz belanın.
Donduruyor her yeri!
Kaçacak yerim de yok.
Beyaz bir çaresizlik
Ortasında yalnızken!…
Omzumda bir sıcak el,
Arkamda yaşlı kadın
Gölgesini görünce,
Dedim tipi, seninle
Kavga ederim artık.
Külsüm apa tutarak
Götürüyor beni bak.
Doyurur ve ısıtır.
Ağlar kara yazıma,
Dane dane dökülen
Sıcak göz yaşlarıyla.
Şeyhi Arsanukayev’ den
Çeviren ALİ BOLAT