-
1 Haziran 2023
-
Bir ulusun gerçek yurdu onun dilidir
11 Ocak 2023
-
Derneğimizin 2021-2023 Yılı Faaliyet Raporu
1 Aralık 2023
-
100 Yıl Sonra Sansürsüz Çerkes Ethem Sempozyumu
24 Eylül 2023
-
ABDULLAH YILDIRIM says:O Çeçence İncil'i Werner aslından çevirip yazmış olmasın ? Kendinin Çeçence,...
-
Ünsal Yaldız says:
-
Ünsal says:
-
chartoy Ünsal says:
KÜTÜPHANE
Çeçenistan:Yok Sayılan Ülke
Osman Akınhay
Yirminci yüzyıla “barbar” diyen çok oldu ve bu doğru bir saptamaydı, fakat yeni girdiğimiz yirmi birinci yüzyılın “barbarlık”ta geçen yüzyılı kesinlikle gölgede bırakacağı daha şimdiden belli oldu. Ve dünyayı savaşın eşiğinde yönetmeyi başlıca politik yol belleyenlerin bu noktada seçtikleri birkaç model ülke varsa, bunların biri Irak, diğeri Afganistan, bir diğeri de Çeçenistan’dı. Çeçen direnişi İslami fundametalizmin bir kalesi midir, bir zamanlar sosyalist SSCB’nin parçası olan Çeçenistan’daki savaş bir ulusal kurtuluş hareketini mi temsil etmektedir, yoksa Çeçenlerin bütün dertleri sadece Şeyh Şamil’den beri adet edindikleri üzere Rusya’ya kafa tutmak mıdır? Çeçenlerin ilk cumhurbaşkanı Cohar Dudayev, ikinci cumhurbaşkanı Aslan Mashadov, eylemleriyle dikkatleri üstüne toplayan, Che hayranı gerilla komutanı Şamil Basayev ve onun yanındaki Ürdün’den ithal komutan Ebu Hattab, Yeltsin’in parlamentosunda başkan olan Ruslan Hasbulatov… Kimisi eski Kızıl Ordu generali, kimisi SSCB hükümetinde bakan olan, bunlarla birlikte binlerce evladıyla kardeşini kirli bir savaşa kurban veren yüz binlerce sıradan insan, sekiz yılı aşkın bir süredir ülkelerini harabeye çeviren bu savaşta neyin peşindedirler? Özcan Özen ile Osman Akınhay’ın hazırladıkları Çeçenistan: Yok Sayılan Ülke adlı bu kapsamlı derlemede, bütün bu aktörleri, sağ ve sol ideolojilerin onlara atfettikleri kutsal etiketlerle değil, yalın gerçeklikleri ve kendi trajedisi içinde izleyecek, Çeçenistan’ın bütün dünya tarafından yok sayılmasının nasıl bir kapitalist paylaşım senaryosuna karşılık geldiğini göreceksiniz. Osman Akınhay Everest Yayınları
Hitit & Çeçen Dili Gramatikal Benzerliği Ve Hitit Literatürünün Akuzatiflik Sorunu
Hami ÖZDİL
Bu kitap Hitit ve Çeçen dilinin Gramatik karşılaştırmasını yapar ve benzerlikleri ortaya koyar. Sözcük benzerlikleri her iki dil bakımından morfoloji benzerliğini destekler. Hitit dilinin çözülmesi Bedrich Horozny ile anılır. Horozni’nin “Ekmeği yiyeceksin, suyu içeceksin” çevirisiyle tarihe geçmesine vesile olan o meşhur “NİNDA-an ezza-teni watarra eku-teni” şeklinde transkript edilen cümlesi, Hititlere ve Hititçeye ilgi duyanların kulağında çınlayan bir cümle olarak kalır. Bu cümle aynı zamanda gramatik bir yorumu da beraberinde getirir. NINDA-ekmek sözcüğünden sonra gelen -an eki akuzatif olarak değerlendirilir. Bu yorumla Nominatif-Akuzatif dil tespiti, Hititçenin Hint-Avrupa dil ailesine dahil edilmesine yol vermiştir. Yüzyılı aşkın geçen zaman içinde bu kabulün perçinlenmesi için oldukça fazla çalışma yapılmış, üniversitelerde Hititoloji bölümleri açılmış tezler, kitaplar yazılmıştır. Ne var ki aynı cümlede yer alan “watar-ra- su” sözcüğü gibi Hitit kayıtlarında yığınla -n eki almayan akuzatif değerlendirilen sözcükler gülümsemeye devam etmişlerdir. İşte bu kitap Hitit literatürünün bazı çelişkileri ile birlikte akauzatiflik kosunu sorgular. Bunun aslında başından beri sorgulanması gereken bir konu olduğu muhakkaktır. Nötr sözcükler bazı Hint-Avrupa dillerinde vardır cümlesi kurulabilir ise de Hitit kayıtlarında yer alan -an ekli yapıların karmaşıklığı bunun izahı için yeterli olmadığı hususu bu kitapta Çeçen dilinin morfolojisiyle açıklanmaya çalışılacaktır. Gerçekten Hitit dilinde akuzatiflik var mıdır sorusunun cevabının etkileri olacaktır. Hami ÖZDİL
İmam Şamil’in Gazavatı
Tarik Cemal KUTLU
Hacı Murad’ın İmamın saflarına geçmesi ile Ruslar büyük bir darbe almış oluyordu. General Klugenav onu geri kazanabilmek için büyük çaba gösterdiyse de, muvaffak olamadı. Bunun üzerine güç yoluyla Hacı Murad’ı dize getirmek için 2000 kişilik bir kuvvetle onun üzerine yürüdü. Mücahid kuvvetleri bu sayının üçte biri kadar olmalarına karşılık büyük bir mukavemet gösterdiler. İmparatorluk topçu kuvvetleri komutanı Bakunin’in de öldüğü bu harekât Rus yenilgisi ile sonuçlandı. Hacı Murad yaralanırken, babasıyla iki kardeşi şehid düştü. 1841 Yılının Temmuzunda General Golovin raporlarında şunları yazıyordu: ‘Şimdiye kadar Kafkasya’da Şamil kadar tehlikeli ve kuvvetli bir düşmanla karşılaşmamış bulunuyoruz. Gelişen olayların etkisiyle Şamil’in hareketi, Muhammed’in(sav) dünyanın dörtte üçünü sarstığı zamanki gibi dini ve askeri bir yapı kazanmıştır.’ Tarik Cemal KUTLU GÖZDE KİTAPLAR
Sovyetler Birliği’nin Çeçen – İnguş Cumhuriyetinde Din Aleyhtarı Faaliyetler Ve İslamiyetin Varolma Mücadelesi
Fanny E. BRYAN
Fanny E. BRYAN ODTÜ Yayınları
Çeçen Sorunu
Argun Terek
Yeni dünya düzenine geçerken her yerde müslüman kanı akmaktadır. Bosna’da, Karabağ’da, Azerbaycan’da, Kuzey Irak’ta ve Kafkasya’da akan kan müslüman kanıdır. Dünya böyle bir haksızlığa daha fazla tahammül edemez. Eğer bu çifte standart ve haksızlık, daha fazla devam ederse, yeni bir üçüncü dünya hareketi gündeme gelecek ve tüm mazlum uluslar, emperyalist ülkelere karşı birlikte savaşacaklardır. İşte, Çeçen Sorunu; bu haksız ve insanlık dışı gidişin sonucu olarak dünya gündemine gelmiştir. Kafkaslılar Derneği Türkçe ve İngilizce yayınlardan hazırladığı bu derleme ile tüm haksızlıkları Türk ve dünya kamuoyuna bir kez daha sergilemek, istemiştir. Kitapta yeralan yazılar Çeçen sorununun çeşitli yanlarını ele almakta ve çözüm denemeleri geliştirmektedirler. Kitap, üç bölümden meydana gelmektedir. İlk bölümde Rusya’nın çıkarları irdelenmekte, ikinci bölümde, Çeçenler’in çıkışının anlamı ve boyutları üzerinde durulmaktadır. Son bölümde ise, uluslararası kuruluşların kararları birarada sunularak, sorunun dış politikayı ve dünya hukukunu ilgilendiren boyutları gündeme getirilmektedir. Çeçen Sorunu, kızılordu kalıntılarının katliamı ile bitmemiş aksine yeni başlamıştır. Bu kitap sorunun, tüm boyutlarını yansıtarak, çözüme giden yolda kamuoyu oluşturabilirse amacına ulaşacaktır. Argun Terek SAM YAYINLARI
Rusların Kafkasya’yı İstilası ve Şeyh Şamil
John F.BADDELEY
Yazar John F. Baddeley, İngiltere’nin Moskova büyükelçisinin kardeşidir. Şeyh Şamil’in mağlubiyeti ve esareti yıllarında Moskova’da bulunmuş ve savaşın canlı şahitleriyle görüşmüş Moskova’daki arşivleri inceleyerek bu eseri yazmıştır. Batılı bir yazar olduğu için objektif olduğu söylenemez. Fakat şu ana kadar bu sahada böyle ciddi bir eser yazılmamıştır. John F.BADDELEY Kayıhan Yayınları
Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti 1917-1922
Sefer E. Berzeg
XIX. Asrın son çeyreğinde Kuzey Kafkasya coğrafyasında hüküm süren cılız ve karmaşık siyasal zemin, bir sonraki yüzyılda, dünya tarihindeki kırılma ve yeni oluşumlara paralel şekilde güçlü arayışlara sahne olmuştur. Sömürgeciliğe karşı varlık koruma mücadelesi veren Kuzey Kafkasya, Çarlık Rusyasının Birinci Dünya Savaşı sırasında çöküşü ile birlikte yol ayırımına gelmiş; 1917’de toplanan Terekkale ve Andi Kurultaylarında yeni bir geleceğe yolalışın rotasını çizmiştir. Farklı düşünce sistematiklerine sahip olmakla birlikte, ülkenin henüz filizlenen intelijansiyası, Hazar ve Karadeniz arasında ortak geçmişten geç alan ve müşterek bir geleceğe yürüme iradesini ortaya koyan “Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti”nin kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Modern çağın “ulus-devlet” formuna bütün yönleriyle karşılık veren “Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti” gerçekte yüksek siyasal bilincin yansıması olarak da dikkat çekicidir. Her tarihi olayda olması gerektiği gibi, Kuzey Kafkasya’nın “bağımsızlık” ve “devletleşme” süreci de tartışılırken, bunların kendine özgü politik, ekonomik, tarihsel ve kültürel atmosferde oluştuğu hatırlanmalıdır. Aksi taktirde, dönem koşulları gözardı edilerek geçmişe dönecek her bakışın hatalı neticelere varması kaçınılmaz hale gelecektir. Sefer E. Berzeg BİRLEŞİK KAFKASYA DERNEĞİ
Rus Yayılmacılığı Karşısında Kafkasya Müridizm Hareketi
Ahmet AKMAZ
Ahmet AKMAZ Bizim Gençlik Yayınları
Allah’ın Dağları
Sebastian Smith
Çeçenistan’daki savaş, Kuzey Kafkasya’nın Hazar Denizi petrolleri ve petrol boru hatlarıyla daha da karmaşık hale gelen etnik ve jeopolitik bulmacasında belki de buzdağının görünen ucu… Sebastian Smith, Agence France Press7in İngilizce servisi muhabiri olarak yıllarca Washington, Moskova ve Londra’da çalışmış bir gazeteci. Çeçenistan’daki savaşı titizlikle araştırılmış genel bir kafkasya bağlamında anlatırken. Kafkas insanının acılarını ve umutlarını da dile getiriyor. “Tarihin nasıl yazılabileceğiin yürek burkan bir öğrneği. Sebastian Smith Sabancı Üniversitesi Yayınları
Dağıstan Aslanı İmam Şamil
Tarık Mümtaz Göztepe
Bütün dünyanın gözü bu cennetin üzerine titrediği halde, ne haçlı akınları ve nede meşhur cihangirlerin istilaları, bu beyaz kartallar yuvasına asla sahip olamamışlardır. Efsanevi kahraman Şeyh Şamil’in ve Kafkas Mücahidlerinin Moskof sürüleriyle yarım asırlık mücadelesi. . . Tarık Mümtaz Göztepe Sebil Yayınevi
Ele Geçirilemeyen Toprak Kuzey Kafkasya
Alev ERKİLET
Ve Şeyh Şamil’den Şamil Basayev’e Çeçenistan-Dağıstan Direniş Hareketleri. Elinizdeki bu çalışma bir yanıyla, benzeri görülmemiş bir değişiklik döneminde yaşayan, devletlerin oluşturduğu resmi tarihten dışlanan “ötekilere” ilişkin bir sözlü tarih çalışması. Onlara ötekileri belirtecek anlamda “esmerler” deniyor. Esmerler; çünkü sarışın Slav ırkının yüzyıllarca süren hegemonyası altında yaşamış ötekiler onlar ve aslında, kendileri de sarışın olmakla birlikte Sovyet imparatorluğundaki diğer Müslüman halklarla birlikte esmerler olarak tanımlanmışlar. Onlar Kafkasya’nın en savaşçı en mücadeleci halklarından biri. Uzun savaş dönemleri arasında kısacık molalar vermek durumunda kalmışlar zaman zaman. Soykırımlar ve sürgünler kendilerini fiziksel olarak bütünüyle yok edemesin diye. Nüfus görece toparlanıp, fiziksel yok olma eşiği aşılır aşılmaz kaldıkları yerden devam etmişler özgürlük mücadelelerine. Kısaca son beş yüz yılı savaşarak geçirdikleri söylenebilir. Bu sarışın esmerler: “Çeçenler” Ancak Çeçenlere ilişkin bu öykü başka halkların kaderine de karışmış durumda bugün. Dağıstanlı mücahitlerle, İslâm Dünyası’nın dört bir yanından gelen “yabacı mücahitlerin” öykülerine. Kısaca bizim seslerine kulak vermek istediğimiz ötekiler, son on yılı kapsayan Çeçen cihadının doğrudan parçası olmuş kişiler. Rus resmi tarihinin “terörist” olarak adlandırıp dışladığı ötekiler. Alev ERKİLET Büyüyenay Yayınları