-
28 Nisan 2023
-
Kafkasya Efsaneleri Sergisi Kayseri’de
30 Kasım 2022
-
28 Kasım 2023
-
1 Haziran 2023
-
ABDULLAH YILDIRIM says:O Çeçence İncil'i Werner aslından çevirip yazmış olmasın ? Kendinin Çeçence,...
-
Ünsal Yaldız says:
-
Ünsal says:
-
chartoy Ünsal says:
KÜTÜPHANE
Hacı Murat
Lev Nikolayeviç Tolstoy
Tolstoy’un ölümünden bir sene sonra basılan son romanı Hacı Murat, hem savaş ve siyasetin doğası hem de iki farklı kültür ve dünya arasına sıkışıp kalmak hakkında bir hikâye. Tolstoy, gerçek olaylardan esinlenerek yazdığı bu romanda, Rus İmparatorluğu’na karşı kanının son damlasına kadar kahramanca savaşmış Çeçen isyancı Hacı Murat’ın hikâyesini anlatır. Çeçen lideri Şeyh Şamil’e anlaşmazlığa düştükten sonra Rusların tarafına geçen Murat, çok geçmeden her iki tarafın da güvenini kaybetti€ini fark eder. Ruslar tarafIndan önce sıcak bir karşılama görse de, hemen sonras›nda casus olduğu ?üphesiyle hapse atılır. Karısı ve oğlunun Çeçenlerin eline düştüğünü öğrendiğindeyse, her şeyi göze alarak ailesini kurtarmak üzere yollara dü?er. Ortak bir amaç için sava?an iki adamı karşı karşıya getiren bu mücadele dolu hikâye, yüzyıllar öncesinden bugüne uzanan siyasi sorunların doğasına da ışık tutuyor. “Tolstoy olmasaydı, edebiyat, çobanı olmayan bir sürü, içinden çıkılamaz bir kördüğüm olurdu.” Lev Nikolayeviç Tolstoy İletişim Yayıncılık
Umumi Kafkas Tarihine Giriş 1
Yılmaz Nevruz
Kafkasya; Ortasya, Sibirya, İtil-Ural ve Doğu Avrupa’yı Önasya’ya bağlayan transit ticaret yolları üzerinde yer alan, coğrafik konumu itibariyle hem ticarî hem de askerî yönden stratejik önemi yüksek bir ülkedir. Tarih boyunca Önasya’nm yerleşik medeniyetlerinin taşıyıcıları olan kavimler ile kuzeyin ve Ortasya’nın parlak göçebe kültürlerinin taşıyıcıları olan göçebe kavimlerin birbirleriyle bağlantı kurma alanı olmuştur. Bölgede insan yaşamının başlangıcı Onasya’daki insan yaşamı ile sıkı ilişkilidir. Doğu Akdeniz insan tipine bağlı avcı-toplayıcı insan grupları Doğu Karadeniz kıyıları ile Batı Hazar kıyıları üzerinden Kafkasya’ya ulaşmışlar ve ülkede yaşam için elverişli gördükleri alanlara yerleşmişlerdir. Kafkasya’nın avtokhton nüfusu, bu Akdeniz tipi insan ırkından oluşmuştur. Bu ana nüveye sonradan Avrasya step¬lerinin prehistorik göçebe kavimleri (Kurgan Kültürü ve Srubnoy Kültürü taşıyıcı¬ları) ile Dolmen Kültürü ve Katakomp Kültürü taşıyıcıları da katılmışlardır. Aynı şekilde Kimmerlerden itibaren Iskitler, Sarmatlar, Alanlar gibi proto-Türk ve iranik asıllı tarihi kavimler ile Hun-Bulgarlar, Sabirler, Hazarlar, Kıpçaklar… gibi Türk kavimler de çeşitli yoğunlukta Kafkas Milleti’nin etnik oluşumunda rol almışlardır. İşte bu avtokhtonlar ile avrasyalı göçebe kavimlerin karışıp kaynaşmaları sonunda Kafkas Milleti oluşmuştur. Kafkas Milleti’nin yaşadığı ülke de Kafkasya’dır. Bir başka ifadeyle, Kafkasya anavatandır ve bu anavatanda yaşayan subetnik grupların oluşturduğu Süper Etnosun adı da “Kafkas Milleti”dir. Yılmaz Nevruz Sebil Yayınevi
Karaçay-Balkarlıların Kimlik Algısı Türklük, Çerkezlik, Kafkasyalılık
Yusuf Tunçbilek
Karaçay-Balkarlılar, vatanları Kafkasya’dan tarihsel olaylar sebebiyle dünyanın farklı coğrafyalarına dağılan, sayıca az ama önemli bir halktır. Günümüzde büyük çoğunluğu hala Kafkasya’da bulunan Karaçay-Balkarlıların azımsanamayacak bir nüfusu da Anadolu’ya göç etmiştir. Türk dilli bir halk olan, Kafkas halklarıyla karışan ve İslam dinine inanan Karaçay-Balkarlıların mevcut etkileşimleri kimlik algılarında özgün bir çeşitlilik ve zenginliğe neden olmuştur. Türklük, Çerkezlik, Kafkasyalılık ve Müslümanlık etrafında örülen Karaçay-Balkarlıların kimlik inşasında; göç süreçleri, siyasi gelişmeler, aydınlar ve sivil toplum kuruluşları etkili olmuştur. Bu araştırmada Karaçay-Balkarlıların kimlik süreçlerine etki eden bütün bu olgular açıklanıp, sahada yapılan derinlemesine görüşmelerden yola çıkılarak uyum, geçişkenlik ve çatışma arasında Karaçay-Balkarlıların kimlik algısı ortaya konmuştur. Yusuf Tunçbilek DBY YAYINLARI
Çeçenistan Günlüğü Bir Savaş Muhabirinin İzlenimleri
Thomas Goltz
Thomas Goltz, bu kitapta Çeçenistan’daki savaşı, özellikle de Samaşki’de yaşanan katliamı birinci ağızdan okuyucularına ulaştırıyor. Batı dünyasında uzunca bir dönem İslami köktendinciliğin bir başka örneği olarak görülen bu savaşın aslında Stalin döneminde yerlerinden edilen Çeçenlerin geri dönme mücadelesi olduğunu gösteriyor. Kitap masumiyetin kaybolduğu savaş alanında bir muhabirin hayatta kalma hikayesini ve Çeçenlerin mücadelesini olağanüstü bir canlılıkla anlatıyor. Bu canlılığı ise yazarın savaş sürecine dahil olması ve olaylara dışarıdan değil, içerinden bakmasıyla sağlıyor. “Bu kitap, trajik Çeçenistan Savaşı, Sovyet sonrası dönemde Kafkasya’da çıkan etnik ve milliyetçi çatışmalar ve modern Amerikan medyasının işleyişine dair çalışmalara çok rahatsız edici ve benzersiz bir kişisel katkı sağlıyor.! Prof. Dr. Frederick Starr John Hopkins Üniversitesi Orta Asya ve Kafkasya Enstitüsü Başkanı Thomas Goltz İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Çeçenistan Yasak Ülke Kayıp Vicdan
Edisyon
Bu kitap, 1994’te başlayan Çeçen-Rus Savaşı’ndan bu yana her zaman mağdur Çeçenlerin yanında olan, acılarını elinden geldiğince dindirmeye çalışan İHH İnsani Yardım Vakfı öncülüğünde hazırlandı. Olağanüstü savaş koşullarında, yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgide, umut ile umutsuzluk arasında bir yerde bekleyen Çeçenlerin dramını ve Çeçenistan’daki hak ihlallerini konu alan bu çalışmanın önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Edisyon İlke Yayıncılık
Son Özgürlük Savaşı Çeçenya
Hulusi Üstün
Bu savaş, dünya tarihine insanlığın verdiği son özgürlük savaşı olarak geçecektir. Çünkü bundan sonra hiç kimse sadece ‘vatan’ bildiği toprak parçasında özgürce yaşamak için ölmeyecektir. Artık savaşların nedeni daha fazla konfor, daha fazla güç, daha fazla para, daha geniş piyasa, toplumsal cinnet ve başka birçok şey belki… Ama özgürlük değil. Bu kitap 20.yüzyılın sonu ve 21. yüzyılın ilk senelerinde Çeçenya’da verilen özgürlük savaşını konu eder. O savaşın isimsiz kahramanlarının hatırasına saygı ile ithaf olunur. Hulusi Üstün KAFKAS VAKFI YAYINLARI
Kafkasya Mücahidi Şeyh Şamil’in Gazavatı
Muhammed Tahir el-Karaki
Elinizdeki bu eserin müellifi Muhammed Tâhir el-Karahî İmam Şâmil’in yakın arkadaşı ve onun muradı üzerine gazavatı kaleme alan kişi olarak bilinir. Bazı araştırma eserlerinde ise Karahî’nin eseri, Şâmil’in resmî kroniği olarak kabul edilir. Arapça olarak kaleme alınan bu eseri, Şâmil’in Mekke’de ikâmet eden oğlu, şair Mehmed Âkif’e vermiş; o da tetkik etmesi için İstanbul’da Tâhirü’l-Mevlevî’ye teslim etmiştir. Onun marifetiyle Türkçe’ye tercüme edilen eser, hicrî 1333 (miladî 1915) tarihinde Osmanlıca olarak basılmıştır. Daha sonra gerek Rusya’da, gerekse Kafkaslar üzerine çalışma yapan batılı araştırmacılar nezdinde itibar gören bu eserin, sadeleştirme olarak Türkiye’de de birkaç baskısı yapılmıştır. Kafkaslar’daki Rus kolonizasyonuna karşı Şeyh Mansûr’un 1785’te başlattığı ve genel olarak müridizm (gazavat) olarak adlandırılan direniş hareketinin, sonraki tarihlerdeki üç imamı Gâzi Muhammed, Hamza ve Şâmil dönemlerinin hadiselerini, müslümanların bakış açısından tafsilatlı olarak anlatan bu eser, alanında yegâne kaynaktır. Muhammed Tahir el-Karaki Büyüyenay Yayınları
Ele Geçirilemeyen Toprak Kuzey Kafkasya
Alev ERKİLET
Ve Şeyh Şamil’den Şamil Basayev’e Çeçenistan-Dağıstan Direniş Hareketleri. Elinizdeki bu çalışma bir yanıyla, benzeri görülmemiş bir değişiklik döneminde yaşayan, devletlerin oluşturduğu resmi tarihten dışlanan “ötekilere” ilişkin bir sözlü tarih çalışması. Onlara ötekileri belirtecek anlamda “esmerler” deniyor. Esmerler; çünkü sarışın Slav ırkının yüzyıllarca süren hegemonyası altında yaşamış ötekiler onlar ve aslında, kendileri de sarışın olmakla birlikte Sovyet imparatorluğundaki diğer Müslüman halklarla birlikte esmerler olarak tanımlanmışlar. Onlar Kafkasya’nın en savaşçı en mücadeleci halklarından biri. Uzun savaş dönemleri arasında kısacık molalar vermek durumunda kalmışlar zaman zaman. Soykırımlar ve sürgünler kendilerini fiziksel olarak bütünüyle yok edemesin diye. Nüfus görece toparlanıp, fiziksel yok olma eşiği aşılır aşılmaz kaldıkları yerden devam etmişler özgürlük mücadelelerine. Kısaca son beş yüz yılı savaşarak geçirdikleri söylenebilir. Bu sarışın esmerler: “Çeçenler” Ancak Çeçenlere ilişkin bu öykü başka halkların kaderine de karışmış durumda bugün. Dağıstanlı mücahitlerle, İslâm Dünyası’nın dört bir yanından gelen “yabacı mücahitlerin” öykülerine. Kısaca bizim seslerine kulak vermek istediğimiz ötekiler, son on yılı kapsayan Çeçen cihadının doğrudan parçası olmuş kişiler. Rus resmi tarihinin “terörist” olarak adlandırıp dışladığı ötekiler. Alev ERKİLET Büyüyenay Yayınları
Kafkasya Halkları
Seyit Tuğul
Kafkasya Halklarının tarihsel serüveni. Gayri resmi olarak 100’e yakın farklı etnik grubun yaşadığı Rusya Federasyonu, resmen 21 Otonom Cumhuriyeften oluşmakta. Bu halkların 7 tanesi Kuzey-Kafkasya, 6 tanesi Volga-Ural, 4 tanesi Güney-Sibirya, 1 tanesi Kuzey-Kafkasya üstü, 1 tanesi Kuzey-Sibirya, 1 tanesi Ural üstü ve 1 tanesi de Kuzey-Batı Rusya, Finlandiya sınırında bulunmakta. Kuzey-Kafkasya halklarından Dağıstan’ın Avar, Dargin, Lak, Kumukları; Çeçenler, İnguşlar, Osetler, Karaçaylar, Balkarlar, Çerkesler, Adigeler, Kabartaylar; Volga-Ural bölgesinde Tatarlar, Başkurtlar, Çeremisler, Udmurtlar, Mordovlar, Çuvaslar; Sibirya’da Yakut/Sakhalar, Altay-Kişiler, Tuvalar, Buryatlar… Seyit Tuğul Nas Ajans Yayınları
Çeçenistan:Yok Sayılan Ülke
Osman Akınhay
Yirminci yüzyıla “barbar” diyen çok oldu ve bu doğru bir saptamaydı, fakat yeni girdiğimiz yirmi birinci yüzyılın “barbarlık”ta geçen yüzyılı kesinlikle gölgede bırakacağı daha şimdiden belli oldu. Ve dünyayı savaşın eşiğinde yönetmeyi başlıca politik yol belleyenlerin bu noktada seçtikleri birkaç model ülke varsa, bunların biri Irak, diğeri Afganistan, bir diğeri de Çeçenistan’dı. Çeçen direnişi İslami fundametalizmin bir kalesi midir, bir zamanlar sosyalist SSCB’nin parçası olan Çeçenistan’daki savaş bir ulusal kurtuluş hareketini mi temsil etmektedir, yoksa Çeçenlerin bütün dertleri sadece Şeyh Şamil’den beri adet edindikleri üzere Rusya’ya kafa tutmak mıdır? Çeçenlerin ilk cumhurbaşkanı Cohar Dudayev, ikinci cumhurbaşkanı Aslan Mashadov, eylemleriyle dikkatleri üstüne toplayan, Che hayranı gerilla komutanı Şamil Basayev ve onun yanındaki Ürdün’den ithal komutan Ebu Hattab, Yeltsin’in parlamentosunda başkan olan Ruslan Hasbulatov… Kimisi eski Kızıl Ordu generali, kimisi SSCB hükümetinde bakan olan, bunlarla birlikte binlerce evladıyla kardeşini kirli bir savaşa kurban veren yüz binlerce sıradan insan, sekiz yılı aşkın bir süredir ülkelerini harabeye çeviren bu savaşta neyin peşindedirler? Özcan Özen ile Osman Akınhay’ın hazırladıkları Çeçenistan: Yok Sayılan Ülke adlı bu kapsamlı derlemede, bütün bu aktörleri, sağ ve sol ideolojilerin onlara atfettikleri kutsal etiketlerle değil, yalın gerçeklikleri ve kendi trajedisi içinde izleyecek, Çeçenistan’ın bütün dünya tarafından yok sayılmasının nasıl bir kapitalist paylaşım senaryosuna karşılık geldiğini göreceksiniz. Osman Akınhay Everest Yayınları