Kurzunuş Lovzar Gecesine Davetlisiniz
Yeni yılın ilk etkinliği olarak tüm üye ve dostlarımızı ailecek, Kurzunuş ikramı eşliğinde lovzar buluşmamıza davet ediyoruz! 27 Ocak cumartesi akşamı görüşmek dileğiyle.
Yerinizi ayırtmayı unutmayın!
,
Yeni yılın ilk etkinliği olarak tüm üye ve dostlarımızı ailecek, Kurzunuş ikramı eşliğinde lovzar buluşmamıza davet ediyoruz! 27 Ocak cumartesi akşamı görüşmek dileğiyle.
Yerinizi ayırtmayı unutmayın!
,
29 Ocak 2022
3 Şubat 2021
15 Nisan 2025
29 Eylül 2024
Cuma BAYAZIT’ın Kaleminden “OSMANLI’YA ÇEÇEN GÖÇÜ “
28 Aralık 2024
2025 Kurzunuş Lovzar Gecemizden Kareler
3 Şubat 2025
Büyük dinî ve askeri lider “Dağıstan Aslanı” Şeyh Şamil’in ve Cennetin Kılıçlarının kusursuz hayat hikâyesi. 1834-1859 yılları arasında yaşanan Kafkas Bağımsızlık Mücadelesi’nde Dağıstan ve Çeçenistan’ın birbiriyle çatışma halindeki aşiretleri Şeyh Şamil’in karizmatik liderliğinde birleşti. Güçlerini Kafkasya’yı bağımsızlığına kavuşturma arzusundan ve imanlarından alıyorlardı. Savaşçıları siyah cübbe giyen, siyah sancaklarını dalgalandıran ve ölüm şarkıları söyleyen Müritlerin katı disiplini hem modern Batıda hem Doğuda haksızlığa karşı direnişin en asil örneklerinden biriydi. Şamil, büyük oğlunu esir alıp St. Petersburg’a götüren emperyalist düşmanı Çar’a yıllarca meydan okudu. Çar’ın himayesinde yetiştirilen sekiz yaşındaki çocuk Rus saray hayatının ihtişamına alıştı. Gençliğinde yeniden baba yurdunun karlarla kaplı müstahkem köylerine dönüşü onu derinden sarstı. Yaşanan kanlı ve destansı mücadelenin hikâyesini kaleme alan Lesley Blanch, acımasız dağlılarla emperyalist işgalciler arasındaki dengeyi adilce korumayı başarıyor. Yazarın kitabı yazma serüveni tam altı yıl sürdü. Bu süreçte Rusya ve Kafkasya’da araştırmalar yürüttü. Şamil’in Türkiye ve Mısır’da yaşayan torunlarının izini sürdü. Destansı lider Şeyh Şamil ve onun gözü kara savaşçıları günümüzde hâlâ Rusların rüyalarına giriyor. Lesley Blanch Ketebe
Kafkasya Halklarının tarihsel serüveni. Gayri resmi olarak 100’e yakın farklı etnik grubun yaşadığı Rusya Federasyonu, resmen 21 Otonom Cumhuriyeften oluşmakta. Bu halkların 7 tanesi Kuzey-Kafkasya, 6 tanesi Volga-Ural, 4 tanesi Güney-Sibirya, 1 tanesi Kuzey-Kafkasya üstü, 1 tanesi Kuzey-Sibirya, 1 tanesi Ural üstü ve 1 tanesi de Kuzey-Batı Rusya, Finlandiya sınırında bulunmakta. Kuzey-Kafkasya halklarından Dağıstan’ın Avar, Dargin, Lak, Kumukları; Çeçenler, İnguşlar, Osetler, Karaçaylar, Balkarlar, Çerkesler, Adigeler, Kabartaylar; Volga-Ural bölgesinde Tatarlar, Başkurtlar, Çeremisler, Udmurtlar, Mordovlar, Çuvaslar; Sibirya’da Yakut/Sakhalar, Altay-Kişiler, Tuvalar, Buryatlar… Seyit Tuğul Nas Ajans Yayınları
Yazar John F. Baddeley, İngiltere’nin Moskova büyükelçisinin kardeşidir. Şeyh Şamil’in mağlubiyeti ve esareti yıllarında Moskova’da bulunmuş ve savaşın canlı şahitleriyle görüşmüş Moskova’daki arşivleri inceleyerek bu eseri yazmıştır. Batılı bir yazar olduğu için objektif olduğu söylenemez. Fakat şu ana kadar bu sahada böyle ciddi bir eser yazılmamıştır. John F.BADDELEY Kayıhan Yayınları
Bu kitap, 1999 Eylül’ünde tekrar ateşe verilen Çeçenistan’daki savaşın Türkiye’ye yansıyan acılarını anlatıyor. Yazar Hulusi Üstün bu dördüncü eserinde Kafkas-Çeçen Dayanışma Komitesi’nde bizzat şahit olduğu olayları bir dil ustası inceliğiyle ele alıp hikaye tadında okuyucuya sunuyor. Bu kitap dünyanın gözü önünde yok edilen küçük ama onurlu bir halkın direnişine ilişkin bir belge niteliği de taşıyor. Hulusi Üstün Bayrak Matbaacılık
XIX. Asrın son çeyreğinde Kuzey Kafkasya coğrafyasında hüküm süren cılız ve karmaşık siyasal zemin, bir sonraki yüzyılda, dünya tarihindeki kırılma ve yeni oluşumlara paralel şekilde güçlü arayışlara sahne olmuştur. Sömürgeciliğe karşı varlık koruma mücadelesi veren Kuzey Kafkasya, Çarlık Rusyasının Birinci Dünya Savaşı sırasında çöküşü ile birlikte yol ayırımına gelmiş; 1917’de toplanan Terekkale ve Andi Kurultaylarında yeni bir geleceğe yolalışın rotasını çizmiştir. Farklı düşünce sistematiklerine sahip olmakla birlikte, ülkenin henüz filizlenen intelijansiyası, Hazar ve Karadeniz arasında ortak geçmişten geç alan ve müşterek bir geleceğe yürüme iradesini ortaya koyan “Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti”nin kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Modern çağın “ulus-devlet” formuna bütün yönleriyle karşılık veren “Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti” gerçekte yüksek siyasal bilincin yansıması olarak da dikkat çekicidir. Her tarihi olayda olması gerektiği gibi, Kuzey Kafkasya’nın “bağımsızlık” ve “devletleşme” süreci de tartışılırken, bunların kendine özgü politik, ekonomik, tarihsel ve kültürel atmosferde oluştuğu hatırlanmalıdır. Aksi taktirde, dönem koşulları gözardı edilerek geçmişe dönecek her bakışın hatalı neticelere varması kaçınılmaz hale gelecektir. Sefer E. Berzeg BİRLEŞİK KAFKASYA DERNEĞİ
Uzun yıllardan beri Kafkasya’da artan Rus gücünü küp atmak için işgale uğramış bir ülkede Müslümanca yaşanamayacağı prensibinden hareketle organize bir güç halinde ayağa kalkan İmam Mansur’un başlattığı Gazavat 1783’ten 1859’a kadar devam etmiştir. Kafkaslılar bu ölüm kalım savaşında “din vatan özgürlük”ü asla birbirinden ayrı düşünmemişlerdir. Kafkasya bu üç değerin birlikteliği ile ancak onurluca ve insanca yaşanacağına inanmışların yurdudur. İmam Mansur, İmam Gazi Muhammed ve İmam Hamzat’ın imametlerinden sonra Gazavat İmam Şamil Döneminde tam çeyrek asır sürmüş ve İmam Şamil dönemi önceki dönemlerin aksaklıklarını gidererek verdiği mücadelede bir örneklik teşkil etmiştir. Orjinal Avarca yayınları da içeren zengin kaynakçaya dayanan bu eser Kafkasya coğrafyasını mitolojik özelliklerini, tarihlerini, özelliklede İslami direniş ve kıyamı başlatan İmamların sırasıyla hayat hikayeleri ile onların mücadele ve savaşlarından kesitleri okurların dikkatlerine sunuyor. Cafer BARLAS İnsan Yayınları
Kafkasların Rus emperyalizmine karşı sürdürdükleri azatlık mücadelelerinin en önemli ve en trajik olaylarla dolu safhasını teşkil eden bölümü 1829-1859 yıllarını içine alan (İmamlar Dönemi)’dir. Buna 1824 yılı ile 1829 yılı arasındaki beş yıllık hazırlık dönemiyle 1859 ve 1864 yılları arasında Batı Kafkasya’da sürdürülen son beş yıllık azatlık mücadelelerini de eklemek gerekir. Böylece anılan safhanın 40 yıl aralıksız devam etiği ortaya çıkar. Üç ciltlik eserin bu üçüncü cildi tamamen anılan döneme tahsis edilmiştir. Kafkas-Rus Harbinin “İmamlar Dönemi” Kafkas tarihinden öte, Osmanlı Devleti ile Batı Avrupa’nın büyük devletlerini de yakından ilgilendiren tarihi bir süreçtir. Bu bakından çok iyi araştırılması ve gerçeklerin açık bir şekilde ortaya konulması gerekir. Türkiye’de anılan mevzuda, özellikle de İmam Şamil hakkında yazılan kitaplar tabir caizse muhayyel hikâyelerden ibarettir ve Şamil’in gerçek kişiliğini ve hizmetlerini anlatmaktan çok uzaktır. Son zamanlarda yabancı dillerden tercüme edilen eserlerden bazıları araştırmaya dayalı ciddi eserler olup araştırmacılara kaynak teşkil edecek düzeydedir. Ancak problem tüm Kafkasya açısından ele alınmadığı için esas amaca ulaşıldığını söyleyemeyiz. Yılmaz Nevruz Kafkas Vakfı Yayınları
1958 yılında Bozkurt köyünde (Sivas/Şarkışla) doğdu. İlköğrenimine Bozkurt köyünde başlayıp Şarkışla Cumhuriyet İlkokulunda, orta ve lise öğrenimini Şarkışla Ortaokulu ve Lisesinde tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yurdun çeşitli bölgelerinde Cumhuriyet Savcısı olarak yaptıktan sonra, 2012 yılında Ankara Cumhuriyet Savcısı iken emekli oldu. Aynı yıl noter olarak görev yapmaya başladı, hâlen noter olarak çalışmaktadır. Vahdet Polatkan Karina Yayınevi
Bu çalışma Çeçenistan ve Kafkasya’dan Osmanlı topraklarına göç eden Çeçenlerin göç hareketlerine dair Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan arşiv uzmanlarının tasnif ederek listelediği belgelerin çevirisidir. Burada çoğunlukla Çeçenlere ait belgeler yer almakla beraber Çeçenlerle birlikte kader birliği olan diğer Kafkas halklarının göç ve iskânlarını da içermektedir. Çeçenlerin en büyük sayıdaki göçü 1865 yaz aylarında 5 bin hane (23 bin nüfus) olarak gerçekleşmiştir. Ancak arşiv belgelerinden de anlaşılacağı üzere bu tarihten önce ve sonra da göçler olmuştur. 1865’te gerçekleşen toplu göçte Çeçenler, Osmanlı topraklarının pek çok değişik yerlerine iskân olunmuş ve daha sonra pek çok yer değiştirmeler görülmüştür. Kafkasyalıların göçü esnasında çok büyük kayıplar olmuş ve çok meşakkatler çekilmiştir. Osmanlı topraklarına geldikten sonra da çeşitli zorluklar ve yerleştikleri yerlerde tutunabilme mücadelesi vermişlerdir. Bu esnada yerli halkla da pek çok sorun yaşanmıştır. Bununla birlikte Osmanlı Devleti’nin ve halklarının, gelen göçmenlere ellerinden geldiğince yardım ve destekleri de bu belgeler ışığında açıkça görülmektedir. Ancak pek çok yerde bu yardımlar yeterli olamadığı için aç kalan göçmenlerin yaşamını sürdürme güdüsüyle, etrafa saldırıları ve talanları da bir gerçektir. Osmanlının son dönemlerinde yaşanan bu hengâmeden diğer bütün halklar gibi Kafkasyalılar da paylarına düşeni almışlardır. 1865 göçünde gelenlerin önemli bir kısmı doğu bölgelerinde kalarak yerleştikleri yerlerde asimile olmuş ve bölge halkı arasında kaybolmuştur. Günümüze kadar etnisitesini, anadilini, gelenek ve göreneklerini koruyabilenler ancak bir köy halinde yerleşerek birlikte yaşayanlardır. Buna Kahramanmaraş, Sivas, Ürdün ve Suriye’ye yerleşenler örnek gösterilebilir. Ali BOLAT IQ Kültür Sanat Yayıncılık
Bu kitapta Kafkasya’da XIX. yüzyılda ortaya çıkan müridizm hareketi, Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasında Kafkasya’da yaşanan mücadele, Şeyh Şamil’in ortaya çıkışı ve mücadelesi anlatılmaktadır. M. Halistin Kukul Kültür Bakanlığı Yayınları