Dünya Çeçenistan Günü
Kafkas Çeçen Kültür Derneği 21.02.2010 Anma toplantısı konuşması:
Değerli arkadaşlar;
Bu gün, Dünya Çeçenistan günü ve Çeçen sürgününü anmak için, derneğimizin düzenlediği toplantıya hepiniz hoş geldiniz. Katılımınız için hepinize teşekkür ederim.
Bildiğiniz gibi, 66 yıl evvel soğuk bir kış günü 23.Şubat.1944 de Çeçen ve İnguşlar iki gün içinde evlerinden, yurtlarından yuvalarından ayrılarak hiç bilmedikleri bir mekana yollanmışlardır. Götürülmesi mümkün olmayan yaşlı, hasta, sakat ve gözden kaçanlar bulundukları yerde kurşuna dizilmişlerdir. Sürgün o kadar kısa sürede gerçekleştirilmiştir ki; böyle bir durum insanlık tarihinin kaydetmediği bir jenosit ve tehcirdir.
Çeçen-İnguşların sürgününden birkaç ay evvel, Kafkasya’nın diğer halklarından Karaçaylar, Balkarlar, Kumuklar, Ahıskalılar, Kırım Tatarları ve İdil Volga Almanları da sürgün edilmişlerdir. Bu sürgün esnasında yüz binlerce insan yollarda ve vardıkları yerlerde hayatını kaybetmiştir. 2004 yılında Avrupa Birliği Parlamentosu bu facia dolayısıyla 23.Şubat.2006 gününü Dünya Çeçenistan günü olarak ilan etmiştir. ABP nın bu konuyu gündeme alıp Dünya Çeçenistan günü olarak ilan etmesi çok önemli ve Dünya’nın önemli bir kesiminin bu sürgünü ve soykırımı kabul ettiği anlamını taşımaktadır.
(Worldchechnyaday.org)dan alınan bilgiye göre; Dünya Çeçenistan günü şu amaçlarla düzenlenmiştir:
*Çeçenlerin çektiği acıyı ve Çeçenlere karşı yapılan soykırımı tanımak.
*Stalin kurbanlarına saygı gösterisinde bulunmak.
*İnsani önem açısından insanların Çeçen soykırımını bilmelerini ve anlamalarını sağlamak.
*Çeçen soykırımı sırasında işlenen korkunç suçların, ırkçılığın ve haksızlığın unutulmamasını ve ne Avrupa ne de dünyanın başka bir yerinde tekrarlanmamsını garanti etmek.
*Gelecek nesilleri soykırım hakkında bilgilendirmek.
*Şeref, adalet ve güvenlik ve barış ülküleri için çalışanları desteklemek.
Çeçenler bu sürgün ve soykırımla ilgili her türlü bilgi, belge ve malzemeyi muhafaza altına alıp arşivlemelidir. Kendileri gibi sürgün ve soykırıma uğratılmış, yukarıda adı geçen diğer Kafkasya halklarıyla işbirliği yaparak korkunç facia hakkında kuvvetli delilleri tespit etmelidir. Bir şey daha yapmalıdır Çeçenler. Bu sürgünle ilgili bütün ayrıntıları ve bilgiyi hafızalarına yerleştirmeli ve kendilerinden sonra gelecek olan nesillere de aktarmalıdırlar ki, bir daha böyle acılar yaşanmasın.
Bu büyük jenosit in ayrıntılarını anlatan Türkçe yayınlanmış bir kaynak yoktur. Çeçen yazar Sulayev Mahmud tarafından kaleme alınmış olan Dağlar unutmaz (Lamnış dicdirdac) adlı romanında olayın dehşet veren ayrıntıları anlatılmıştır. Bu roman, değerli bir Çeçen yazar tarafından Türkçeye tercüme edilmiştir. Umarım yakında yayınlanır.
Kafkasya halklarının yüzyıllardır yaşadığı bu sürgün ve soykırımlar esnasında, yaşamını yitirmiş olan bütün insanlarına Allahtan rahmet diliyorum.
Dünyanın hiçbir yerinde, hangi ulustan, hangi inançtan, hangi dinden, hangi kavimden olursa olsun; hiç kimseye böyle bir soykırım ve böyle zulmün yaşatılmamasını diliyorum.