Büyük Devletler Küçük Diasporalarla Uğraşır.

Küçük kafalar küçük korkularla büyük ideallere ulaşamıyor.
Küçük kafaların küçük fikirleri büyük milletleri büyük hedeflerden uzaklaştırıyor.
Küçük halkları/diasporaları yöneten büyük akıllar içerideki ve dışardaki rakiplerini bölüp küçülterek risklerini azaltıyor.
Örnek:
Konu uzun. Bilmeyen dostlar için herkesin çeçenler diye bildiği şey aslında kendine ‘’vaynakh’’ diyen bir toplum. Bu millet/halk/klan esas olarak üç ana bölüm/aşiret/kabileden oluşuyor. Dil grubu da Nakh dil grubu denen Kafkas dil ailesinin özerk bir kolu. Bu üç bölüm Nohço/Çeçen, Ğalğay/İnguş, Tuş/kistin/bats isimli gruplar. Ayrıca tayp denen aşiretimsi aile klanları da var. Hepsinin aşırı önemsediği ve sosyal bağlarını onun üzerinden kurduğu. Ancak bu yazının konusu bu değil.
Çeçenistan, (https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87e%C3%A7enler)
İnguşetya, (https://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0ngu%C5%9Flar)
Gürcistan Pankisi Vadisi (https://tr.wikipedia.org/wiki/Batslar)
Bu toprakları yöneten akıl önce en küçük toplumu SSCB döneminde Gürcistan’a bağlıyor. Bunda her ne kadar coğrafi etmenler müsebbib gibi olsa da sosyal mühendislik gözden kaçırılamaz. Tuşlar Gürcülere coğrafi yakın yaşayan bir grup ilk ayrışma böyle oluyor. Uzun yıllarda bu katmerleştiriliyor. Şu an yarı gürcü yarı vaynakh bir toplum. Hatta vaynakh dili can çekişiyor. Hikayesi uzun. Gürcüler de bunlar Müslüman olarak ayrışmış gürcü kökenli bir toplum iddiasındalar. Doğru olmasa da.. Eee bu işler böyle..
İkinci olarak tarihi Rus işgali, kolonizasyonu esnasında ilk karşılaşılan görece ikinci küçük parça Ğalğaylar yani inguşlar. Aslında sadece hafif bir ağız farkı başka bir şey yok. Herşey aynı. Aynı toplum. Tarihi küçük farklar var. Bir dönem Hristiyan da olunmuş, pagan dininden geç islama geçilmiş. 19 ve 20. Yüzyılın başlarında bile paganistlerin bulunduğu biliniyor. Ancak bu gün tamamıyla Müslüman bir halk.
Tarihi Gazavat ve Sufist cihada tam destek vermiş bu parça daha batıda yaşıyor. Bazı alanlarda Don kazakları ve Hristiyan Osetlerle komşuluk ve mücadele ile Ruslarla daha içiçe yaşamış.
Ancak toplum mühendisliği onu, uzun erimli bir akıl ile ayrıştırmaya ve farklılaştırarak ana kitleyi bölmeye endeksli. Önce ayrı özerk cumhuriyet, sonra olmayan tarihi başkent, esasında ötekinden bir farkı olmayan fakat yeniden ayrıştırıcı yazılmış bir tarih, özünde ötekinden farkı olmayan fakat yeni tanımlı kültür v.s. v.s. Arkasından bunlarla ilgili birçok sosyal çalışma, bilimsel yayın. İngilizce, fransizca, rusça… v.s.
Buraya kadar normal.
Şimdi bakın!
Ülkemizde Vaynakhların iki elin parmakları kadar köyü, mahallesi yok. Etnik köken olarak yüzbin kişi olabilir diye sayılsa da en abartılı tahminlerde bile Türkiye’mizde yirmi-otuz binden fazla vaynakh yaşamıyor. Büyük akıl ise bu küçücük diasporasını bile takip ediyor.
Orada yaptığını burada da yapıyor.
Gözgöre göre, buradaki vaynakh toplumu bunun yapıldığını bile bile; ülkemizdeki sosyal yapılara müdahale ederek, bir şekilde yeni kurdurduğu vakıf, dernek adı altında müdahale ile küçücük zayıf diasporayı türlü vaatlerle parçalıyor. Kodluyor. Planlıyor. Destekliyor. Her adımı kolluyor.
Bir de bu ülkenin diaspora yönetimine bak. Küçük akıllar neyle uğraşıyor.
Ne diyeyim. Neyse hayrola,
Ben de bu müsebbiplere geç te olsa şapka çıkarıyorum. Akıllarına duyduğum saygıyı ve entelektüel emeklerini izlediğimi bildiriyorum.
Piyonlara da ‘’Sizi gördüm. Karanlık bir merdiven altında gizlice fısıldaşırken’’
Diyorum.
Yazık.
Herkes tarihte yerini yakıştığı kadar kendisi alırmış.
Allaha emanet olunuz.
2016,04,11
Başakşehir/İstanbul
BİLMEYENLER İÇİN NOTLAR:
Sovyetlerin yıkılmasından sonra kahraman İnguşların çeçenlerden farklı bir yola girmesinin birçok nedeni vardı.
Genel olarak;
En önemlisi Asetinlerle(Osetler) aralarında yıllarca çatışmaya neden olan toprakların peşinen kaybedileceği endişesi, kendilerini aşiretsel olarak güçsüz hissetme, coğrafi olarak savaşa uygun olmama gibi temel nedenler,
Ruslarla daha fazla beraber yaşama alışkanlığı, Rusya’nın geneline daha erken dönemde okuma ve yer değiştirme olarak yayılmaları, entelijanslarının daha reel duruşu, örgütsel yapılarının zayıflığı v.s.
Ancak savaş esnasında ve sonrasında konum ve süreçlerine bakarsanız aslen bir ayrılığın olmadığı da görünecektir.
Mezarlardaki şehit işaretlerinde bile doğrular gizli …

Yahyahan Güney

2016.04.11

You may also like...

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir