Berit Dağı’nda Bayrak Değişimi
Çeçen köylerinden Çardak’ı çeperleyen Berit Dağı’nda bayrak değişimi yaşandı. Kahramanmaraş’ta dağcılar, 3054 rakımlı Berit Dağı zirvesinde bulunan bayrak direğinde dalgalanan Türk bayrağını yenilediler.
Kaynak: İHA
Çeçen köylerinden Çardak’ı çeperleyen Berit Dağı’nda bayrak değişimi yaşandı. Kahramanmaraş’ta dağcılar, 3054 rakımlı Berit Dağı zirvesinde bulunan bayrak direğinde dalgalanan Türk bayrağını yenilediler.
Kaynak: İHA
11 Ekim 2021
27 Mart 2023
1 Haziran 2023
Bir ulusun gerçek yurdu onun dilidir
11 Ocak 2023
Derneğimizin 2021-2023 Yılı Faaliyet Raporu
1 Aralık 2023
100 Yıl Sonra Sansürsüz Çerkes Ethem Sempozyumu
24 Eylül 2023
Şamil, beyaz örtülü Kafkas Dağları’nda yaşadığı dönemde, dünyadaki beş büyük imparatorluktan birine sahip olan Ruslara karşı müthiş bir bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veren halk kahramanı ve lideridir… Rus Savaş Bakanı Çernişev, Şamil’in az bir kuvvetle Dağıstan’daki Rus birliklerinin çoğunu imha ettiğini imparatora anlattığında; Çar I. Nikola’nın dudaklarından istemeden şu sözler döküldü: “Hiçbir zaman mücadele etmememiz gereken bir adama karşı savaşa girdik!..” Osman Pamukoğlu İnkılap Kitabevi
Çeçenistan’daki savaş, Kuzey Kafkasya’nın Hazar Denizi petrolleri ve petrol boru hatlarıyla daha da karmaşık hale gelen etnik ve jeopolitik bulmacasında belki de buzdağının görünen ucu… Sebastian Smith, Agence France Press7in İngilizce servisi muhabiri olarak yıllarca Washington, Moskova ve Londra’da çalışmış bir gazeteci. Çeçenistan’daki savaşı titizlikle araştırılmış genel bir kafkasya bağlamında anlatırken. Kafkas insanının acılarını ve umutlarını da dile getiriyor. “Tarihin nasıl yazılabileceğiin yürek burkan bir öğrneği. Sebastian Smith Sabancı Üniversitesi Yayınları
Kafkasya cihadının meşhur komutanı Emir Hattab’ın Çeçenistan, Tacikistan ve Afganistan’daki tecrübelerinin yer aldığı bu kitap, cihad amelinin inceliklerini merak edenlere bir rehber niteliğinde… Samir bin Salih es-Süveylim Küresel Kitap
11 Aralık 1994 günü Rus emperyalizminin orduları üç yıldır bağımsız yaşayan ve bunu önemli ölçüde dünya kamuoyuna kabul ettiren Çeçen Cumhuriyetinin topraklarına saldırdılar ve büyük oranda sivil halkı da hedef alarak katliama giriştiler. Bir buçuk milyonluk Çeçen halkının direnişi tam altı ay sürdü ama bu arada kırk bin Çeçen kızılordu kalıntısı güçlerce öldürüldüler. Son altı ayda Çeçen Sorunu dünyanın gündeminde yeraldı. Yüzelli milyonluk Rus halkının 1.5 milyonluk Çeçen halkını ezmesi, her türlü insan halklarını çiğneyerek kırk bin kişiyi öldürmesi, çağımızın en büyük katliam örneklerinden birisi olarak insanlık tarihine geçmiştir. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ortaya Estonya, Letonya, Litvanya, Slovenya, Slovakya ve Hırvatistan gibi Çeçenya kadar ya da daha küçük bağımsız devletler çıktı. Okyanusta yirmi bin kişilik adaları Birleşmiş Milletler bağımsız devlet olarak tanırken, Sovyetler Birliğinden çok önce kurulmuş ve Kuveyt’ten daha büyük, daha kalabalık ve de en az onun kadar petrol zenginliği olan Çeçenistan’ın bağımsızlığında rus emperyalizmine karşı çıkarken, katliamı seyreden batı dünyası da sessiz kalarak suça ortak olmuştur. Çeçenler acaba hıristiyan olsaydı Rus emperyalizmi bu küçük ülkeye girer miydi? Litvanya ile Slovenya hıristiyan olduğu için bağımsız olurken, Çeçenler müslüman oldukları için cezalandırılıyorlar. Bu katliamı yapanlarda, seyredenler de yirminci yüzyıl biterken uygarlıktan sözedemezler, çünkü çifte standart anlayışı uygarlık dışı bir tutumdur. Yeni dünya düzenine geçerken her yerde müslüman kanı akmaktadır. Bosna’da, Karabağ’da, Azerbaycan’da, Kuzey Irak’ta ve Kafkasya’da akan kan müslüman kanıdır. Dünya böyle bir haksızlığa daha fazla tahammül edemez. Eğer bu çifte standart ve haksızlık, daha fazla devam ederse, yeni bir üçüncü dünya hareketi gündeme gelecek ve tüm mazlum uluslar, emperyalist ülkelere karşı birlikte savaşacaklardır. İşte, Çeçen Sorunu; bu haksız ve insanlıkdışı gidişin sonucu olarak dünya gündemine gelmiştir. Kitapta yeralan yazılar Çeçen sorunun çeşitli yanlarını ele almakta ve çözüm denemeleri geliştirmektedirler. Kitap, üç bölümden meydana gelmektedir. İlk bölümde Rusya’nın çıkmaz irdelenmekte, ikinci bölümde, Çeçenler’in çıkışının anlamı ve boyutları üzerinde durulmaktadır. Son bölümde ise, uluslararası kuruluşların kararları birarada sunularak, sorunun dış politikayı ve dünya hukukunu ilgilendiren boyutları gündeme getirilmektedir. Şamil Mansur, Argun Terek Sam Yayınları
Karaçay-Balkarlılar, vatanları Kafkasya’dan tarihsel olaylar sebebiyle dünyanın farklı coğrafyalarına dağılan, sayıca az ama önemli bir halktır. Günümüzde büyük çoğunluğu hala Kafkasya’da bulunan Karaçay-Balkarlıların azımsanamayacak bir nüfusu da Anadolu’ya göç etmiştir. Türk dilli bir halk olan, Kafkas halklarıyla karışan ve İslam dinine inanan Karaçay-Balkarlıların mevcut etkileşimleri kimlik algılarında özgün bir çeşitlilik ve zenginliğe neden olmuştur. Türklük, Çerkezlik, Kafkasyalılık ve Müslümanlık etrafında örülen Karaçay-Balkarlıların kimlik inşasında; göç süreçleri, siyasi gelişmeler, aydınlar ve sivil toplum kuruluşları etkili olmuştur. Bu araştırmada Karaçay-Balkarlıların kimlik süreçlerine etki eden bütün bu olgular açıklanıp, sahada yapılan derinlemesine görüşmelerden yola çıkılarak uyum, geçişkenlik ve çatışma arasında Karaçay-Balkarlıların kimlik algısı ortaya konmuştur. Yusuf Tunçbilek DBY YAYINLARI
Bu hikâye Rus medyasında sürüp giden Kafkas karşıtı yoğun propagandaya tepki olarak kaleme alınmıştır. Kafkasyalıların birer terörist, kültürsüz ve eğitimsiz insan olarak gösterilmesi Rusya Federasyonu’nda yavaş yavaş ciddi bir ‘kültür çatışması’na yol açmaktadır. Bu tür düşüncesizce bir eşleştirmenin sonuçları eski Yugoslavya’da yaşanan kültür çatışması kadar yıkıcı sonuçlar doğurabilir. En basitinden büyük bir federasyonun bölünmesine, dağılmasına sebep olabilir. Rusya’nın tüm çocukları bu mantıksız, yıkıcı propagandaya karşı savaşmalıdır. Teröristlerle gangsterlerin milliyeti yoktur. Kuzey Kafkasya, federasyonun en mühim, en stratejik bölgesi; Rusya Federasyonu’nun çok etnisiteli mozaiğinin en büyük servetlerinden biridir. Kafkas karşıtı duyguları kışkırtan çıkar gruplarına meydan bırakılmamalıdır. Muhittin Kandur APRA
Bu kitapta Kafkasya’da XIX. yüzyılda ortaya çıkan müridizm hareketi, Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasında Kafkasya’da yaşanan mücadele, Şeyh Şamil’in ortaya çıkışı ve mücadelesi anlatılmaktadır. M. Halistin Kukul Kültür Bakanlığı Yayınları
Kafkasya Halklarının tarihsel serüveni. Gayri resmi olarak 100’e yakın farklı etnik grubun yaşadığı Rusya Federasyonu, resmen 21 Otonom Cumhuriyeften oluşmakta. Bu halkların 7 tanesi Kuzey-Kafkasya, 6 tanesi Volga-Ural, 4 tanesi Güney-Sibirya, 1 tanesi Kuzey-Kafkasya üstü, 1 tanesi Kuzey-Sibirya, 1 tanesi Ural üstü ve 1 tanesi de Kuzey-Batı Rusya, Finlandiya sınırında bulunmakta. Kuzey-Kafkasya halklarından Dağıstan’ın Avar, Dargin, Lak, Kumukları; Çeçenler, İnguşlar, Osetler, Karaçaylar, Balkarlar, Çerkesler, Adigeler, Kabartaylar; Volga-Ural bölgesinde Tatarlar, Başkurtlar, Çeremisler, Udmurtlar, Mordovlar, Çuvaslar; Sibirya’da Yakut/Sakhalar, Altay-Kişiler, Tuvalar, Buryatlar… Seyit Tuğul Nas Ajans Yayınları
Uzun yıllardan beri Kafkasya’da artan Rus gücünü küp atmak için işgale uğramış bir ülkede Müslümanca yaşanamayacağı prensibinden hareketle organize bir güç halinde ayağa kalkan İmam Mansur’un başlattığı Gazavat 1783’ten 1859’a kadar devam etmiştir. Kafkaslılar bu ölüm kalım savaşında “din vatan özgürlük”ü asla birbirinden ayrı düşünmemişlerdir. Kafkasya bu üç değerin birlikteliği ile ancak onurluca ve insanca yaşanacağına inanmışların yurdudur. İmam Mansur, İmam Gazi Muhammed ve İmam Hamzat’ın imametlerinden sonra Gazavat İmam Şamil Döneminde tam çeyrek asır sürmüş ve İmam Şamil dönemi önceki dönemlerin aksaklıklarını gidererek verdiği mücadelede bir örneklik teşkil etmiştir. Orjinal Avarca yayınları da içeren zengin kaynakçaya dayanan bu eser Kafkasya coğrafyasını mitolojik özelliklerini, tarihlerini, özelliklede İslami direniş ve kıyamı başlatan İmamların sırasıyla hayat hikayeleri ile onların mücadele ve savaşlarından kesitleri okurların dikkatlerine sunuyor. Cafer BARLAS İnsan Yayınları
Çeçen Direniş Tarihi, yalnızca bir direnişin tarihi değildir. Çeçen ulusunun umumî ve hatta millî tarihidir. Kitapta Çeçenler ?in Kafkasya topraklarındaki etkinlikleri, rolleri, kökeni, kavimsel şeceresi, yetiştirdiği liderleri, başka uluslarla olan ilişkileri, vatanlarına saldıran düşmanlara karşı yüz yıllarca gösterdikleri direnişi, zengin bir kaynakçaya müracaat edilmek sûretiyle işlenmiştir. Sayı itibariyle zaten az olan Çeçen ulusu, dört bir yandan gelen saldırgan kavimlerle boğuşmaktan, siyasal, sosyal ve kültürel bir tarih yazmaktan yoksun kalmıştır tarihi yazmak değil, ister istemez yaşamak zorunda bırakılmıştır. Çeçenler ?in yaşayarak yazdığı tarihi ise, Çeçen olmayanlar kaleme almıştır. Yeteri kadar olmasa da Çeçen tarihçileri ve bilim adamları kendi kavmî kültürlerini tespit mücâdelesinde asla geri durmamışlardır. Değerli araştırmacı Tarık Cemal Kutlu, bu çalışmasında, Türk halkına Çeçenleri tarihleriyle tanıtma amacını gütmüş, onların bilinebilen en eski zamanlarına kadar inmiştir. Okuyucu kitapta kendisi için müşkül gelecek pek çok yer adı, kişi adı vs. ile karşılaşacaktır. Hatta değişik bir alfabe görecektir. Modern Batı Türkçe`sine göre Çeçence?deki sesler çok fazladır. İmlâsı ve yazılış şekli aynı olmasına rağmen bir sesin uzatılması veya kısaltılması Çeçence?de kelimenin anlamını tamamen değiştirebilmektedir. Bundan dolayı yazar, kitaba bir de Çeçence-Rusça-Türkçe alfabe eklemiştir. Tarik Cemal KUTLU Anka
Elinizdeki kitap, Kafkasya halklarından “Çenen-inguşya Halkıyla Rusya Arasındaki İlişkiler” i içermektedir. Prof. Dr. Yavus Ahmadov’un bu eserini Araştırmacı Yazar tarık Cemal kutlu, Rusça-Çeçence aslından Türkçeye çevirmiştir. “Çeçenya Sorunu” Çarlık Rusyasından başlayarak, Ekim Devrimi, SSCB deneyimi, ‘Ulusların Kendi Kaderini Tayin ve Ayrılma Hakkı’ vb. sorunların, “sosyalist” uygulamalardan BDT’ye dönüşüm sürecindeki gelişmelerin uzantısında yeniden tartışma gündemine getirilmiştir. Yazar XIX. Yy. dan başlayarak tarihsellik ve kopuş sürecindeki gelişme ve tartışmalara ışık tutacak bir çalışma üretmiştir. Konu incelenirken gözetilecek incelik: Emperyalizmin niyet ve gündemini kavrayarak, emekçi halklara yardımcı olmaktır. Sorumluluklarımızın tartıldığı yer burasıdır. Yavus AHMADOV SORUN YAYINLARI