Kafkas Çeçen Kültür Derneği canlı yayını söyleşilerinin bu bölümünde Suriyeli Çeçenleri konuşuyoruz. Kendisi de Resul Ayn’lı Aslan Alleroy ile uzun zamandır ayrı kaldığımız akrabalarımızı konuşacağız. Bilmediğimiz birçok şeyi öğreneceğimiz ya da köklerimiz ile ilgili birçok bilgi için bu keyifli söyleşiye hepiniz davetlisiniz!
-
1 Haziran 2023
-
Bir ulusun gerçek yurdu onun dilidir
11 Ocak 2023
-
Derneğimizin 2021-2023 Yılı Faaliyet Raporu
1 Aralık 2023
-
100 Yıl Sonra Sansürsüz Çerkes Ethem Sempozyumu
24 Eylül 2023
-
ABDULLAH YILDIRIM says:O Çeçence İncil'i Werner aslından çevirip yazmış olmasın ? Kendinin Çeçence,...
-
Ünsal Yaldız says:
-
Ünsal says:
-
chartoy Ünsal says:
KÜTÜPHANE
Çeçenistan Günlüğü
Asım Güleryüz
Bu kitap, Türkiyeli bir direnişçinin 1999 yılında başlayan 2. Çeçenistan savaşına katılmasıyla cephede tuttuğu notlardan oluşmaktadır. Gürcistan sınırından Çeçenistan’a girmesi ve yaklaşık bir yıl sonra Türkiye’ye dönüş yapmasına kadar geçen süre içerisinde tutulan notlarda; Çeçen savaşı hakkında bilinmeyenler, Çeçen mücahidlerin özellikleri, yabancı mücahidlerin intibak sorunları, Çeçen köyleri ve halkın savaşa bakışı, mücahidlerin kendi aralarındaki ilişkileri, mücahidlerin sahip olduğu silahları, Rusların askeri yapıları gibi konular tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor. Samimi niyetle, sadece Allah rızası için Türkiye’deki ailesini, eşini ve çocuklarını bırakıp cepheye koşan direnişcimizin burada yaşadığı duygusal kırılmaları, gelgitleri, abartısız, riyasız, yalın bir şekilde anlatması, tarihe düşülecek bir not niteliğindedir. Üç aylığına cepheye giden direnişçimiz yolların zorluklarla dolu olması, giriş-çıkıştaki sıkıntılar, Rus bombardımanı ve savaşın acımasızlığı sebebiyle ancak 11 ay sonra dönebilmiştir. Asım Güleryüz Bengisu Yayınları
Şeyh Şamil ve Kafkasya-Mücadele-Sürgün-İskan
Kolektif
Elinizdeki bu kitap; Anadolu, Rusya ve Kafkasya tarihi açısından önemli bir isme ve faaliyetlerine odaklanmaktadır. Şeyh Şamil ismini “işitmeyen yoktur. Şamil anıldıkça Kafkasya hatırlanır. Kafkas düşünüldükçe Şeyh Şamil yaşar. Bu iki kelime her zaman için müteradiftirler.” Şeyh Şamil’in 19. yüzyıl ortalarındaki Rus yayılmacılığına karşı mücadelesi; Kafkasya başta olmak üzere Anadolu ve Rusya’yı da içine alan bir coğrafyayı önemli ölçüde etkilemiştir. Şeyh Şamil’in, Rusların bölgeyi işgalini yaklaşık 30 yıl geciktiren mücadelesinin kırılması; Kafkaslardan Anadolu’ya yoğun bir göç dalgasını beraberinde getirmiştir. Başta Çerkesler olmak üzere çeşitli Kafkas halkları Anadolu’ya gelerek yerleşmiştir. Elinizdeki bu kitap, Şeyh Şamil’in doğumu, gençlik yılları, Müridizm Hareketi, Ruslarla mücadelesi, Çerkeslerin Anadolu’ya sürgünü ve iskânı ile söz konusu süreçlerin edebiyata yansımaları gibi çeşitli konular üzerine kaleme alınmış 11 makaleden oluşmaktadır. Şeyh Şamil ve Kafkasya, 19. yüzyıl ortalarında yaşanan ve günümüz Anadolu’su ile Kafkasya’sını şekillendiren olayları akademik bir bakış açısı ile incelemektedir. Kitaba katkıda bulunanlar Süleyman Nazif’in 1914 yılında yazdığı aşağıdaki satırların günümüzde de geçerli olduğuna samimiyetle inanmaktadır: “Bu perişan satırlarla o ünü ebedi olan o kahramanın ne olaylarını/yaptıklarını tasvir etmek emelimdir, ne simasını resm eylemek haddim. Şeyh Şamil’in hayatı hakkında geniş bilgiye sahip olanlar, bildiklerini yazıp yayınlarlarsa hem İslam tarihine, hem milletlerin tarihine hizmet etmiş olurlar. Şeyh Şamil gibi büyük bir adamın namına böyle nakıs birkaç satır yazmak yetmez. Ciltlerle kitaplar yazılmalı, yüzlerle abideler yapılmalıdır.” Kolektif Kitabevi Yayınları
Çeçenistan:Yok Sayılan Ülke
Osman Akınhay
Yirminci yüzyıla “barbar” diyen çok oldu ve bu doğru bir saptamaydı, fakat yeni girdiğimiz yirmi birinci yüzyılın “barbarlık”ta geçen yüzyılı kesinlikle gölgede bırakacağı daha şimdiden belli oldu. Ve dünyayı savaşın eşiğinde yönetmeyi başlıca politik yol belleyenlerin bu noktada seçtikleri birkaç model ülke varsa, bunların biri Irak, diğeri Afganistan, bir diğeri de Çeçenistan’dı. Çeçen direnişi İslami fundametalizmin bir kalesi midir, bir zamanlar sosyalist SSCB’nin parçası olan Çeçenistan’daki savaş bir ulusal kurtuluş hareketini mi temsil etmektedir, yoksa Çeçenlerin bütün dertleri sadece Şeyh Şamil’den beri adet edindikleri üzere Rusya’ya kafa tutmak mıdır? Çeçenlerin ilk cumhurbaşkanı Cohar Dudayev, ikinci cumhurbaşkanı Aslan Mashadov, eylemleriyle dikkatleri üstüne toplayan, Che hayranı gerilla komutanı Şamil Basayev ve onun yanındaki Ürdün’den ithal komutan Ebu Hattab, Yeltsin’in parlamentosunda başkan olan Ruslan Hasbulatov… Kimisi eski Kızıl Ordu generali, kimisi SSCB hükümetinde bakan olan, bunlarla birlikte binlerce evladıyla kardeşini kirli bir savaşa kurban veren yüz binlerce sıradan insan, sekiz yılı aşkın bir süredir ülkelerini harabeye çeviren bu savaşta neyin peşindedirler? Özcan Özen ile Osman Akınhay’ın hazırladıkları Çeçenistan: Yok Sayılan Ülke adlı bu kapsamlı derlemede, bütün bu aktörleri, sağ ve sol ideolojilerin onlara atfettikleri kutsal etiketlerle değil, yalın gerçeklikleri ve kendi trajedisi içinde izleyecek, Çeçenistan’ın bütün dünya tarafından yok sayılmasının nasıl bir kapitalist paylaşım senaryosuna karşılık geldiğini göreceksiniz. Osman Akınhay Everest Yayınları
My Cihad
Aukai Collins
Amerikalı bir mücahidin Üsame Bin Ladin’in eğitim kamplarından FBI ve CIA’li Kontra – Terörizme inanılmaz yolculuğunın gerçek öyküsü… Bu eser, hem hükümetler yıldırma siyaseti yaparken masumların terörist diye adlandırdıkları global çatışmaların, hem de kötü biçimde politize edilmiş bürokrasiler içinde kapana kısılmış iyi insanlarla dolu CIA ve FBI’in dikkat çeken yetersizliklerine dokunaklı ve detaylı bir kuş bakışıdır. Bu mücahidi tanıyor ve O’nu takdir ediyorum. O sadık bir Amerikalı, inançlı bir Müslüman ve gerçeklerin sözcüsü. – Robert David Steele – Casusların ve Açık Bir Dünyada Gizliliğin yazarı Sizi cihat yapanların iç dünyasına götüren önemli bir kitap. 9 / 11’in (11 Eylül Olaylarının) Amerikan Haber Alma Topluluğunu niye şaşkına çevirdiği üzerine rahatsız edici bir suçlama. İslamî cihadın az bilinen dünyasını anlamak istiyorsanız bu kitabı okuyun. Aukai Collins ARK KİTAPLARI
Biz Artık Buralıyız
Atiye Filiz Susar
Dilin bir kültürün temel öğelerinden biri hatta en önemlisi olduğu kuşku götürmez. Kültürü oluşturan maddi ve manevi pek çok öğenin kuşaklararası aktarımını ve dolayısıyla devamlılığını sağlayan temel unsur dildir. Bu anlamda etnik bir grup olarak Çeçenlerin özellikle genç kuşağında yaşanan dil kaybının – öğrenilmemesinin, öğretilmemesinin- kültürün kaybına da neden olacağı bir gerçektir. Çeçenler üzerine gerçekleştirilmiş olan saha araştırmasında bir taraftan dil kaybının yarattığı etkiler genç ve yaşlı kuşaklarla yapılan sözlü tarih ve mülakatlarla belirlenmeye çalışılırken, diğer taraftan demografik yapı, göç, evlilik, düğün adetleri, değişen gelenek ve görenekler gibi pek çok konuda bulgular elde edilmiştir. Bu bulguların ışığında (kitabın ekinde yer alan ve QR kod okutularak izlenebilecek) “İnsan Konuştuğudur” adlı etnolojik bir belgesel film de yapılmıştır.
Asan: Çeçenistan’da Bir Rus
Vladimir Makanin
Çağdaş Rus edebiyatının en öne çıkan yazarlarından Vladimir Makanin, Asan adlı romanında Rusya’nın Çeçen sorununu ele alıyor. Basmakalıp yaklaşımlardan uzak, gerçekçi ve adil bir üslupla iki halk arasında yaşanan çatışmaların ele alındığı bu roman, Rus savaş romanlarında bir dönüm noktası. Underground’la tanıdığımız Makanin, Asan’la Lermontov’dan beri birçok kez Rus edebiyatının konusu olan Kafkas dağlarını ve mitolojisini bambaşka bir üslupla ele alıyor. Asan, Kafkas halklarının çok eski pagan tanrılarından biridir ve tarihsel kökenleri, jeopolitik çıkar çekişmelerinin içinde sürüklenen bir halkın umutlarına kadar uzanır. Şimdi sorun şudur: Asan insanları korumak üzere mi ortaya çıkar, yoksa kana susadığı için insanları kışkırtmak üzere mi ortaya çıkar? Olay 1990’ların Çeçenistan’ınında geçiyor. Romanın ana karakteri olan binbaşı Aleksandr Jilin bir yandan savaşırken, diğer yandan ticaret yapmaktadır. Benzin satar, dağ yollarının trafiğini düzene sokar, komisyon karşılığında esir alışverişi yapar. Bölgede tutunabilen sayılı komutanlardan biri olarak, savaşın çok yüzlü karakterini parlak bir şekilde sergilemektedir. Vladimir Makanin
Çeçenler / Çeçen Sorunu – 2 Kitap
Argun Terek Şamil Mansur
11 Aralık 1994 günü Rus emperyalizminin orduları üç yıldır bağımsız yaşayan ve bunu önemli ölçüde dünya kamuoyuna kabul ettiren Çeçen Cumhuriyetinin topraklarına saldırdılar ve büyük oranda sivil halkı da hedef alarak katliama giriştiler. Bir buçuk milyonluk Çeçen halkının direnişi tam altı ay sürdü ama bu arada kırk bin Çeçen kızılordu kalıntısı güçlerce öldürüldüler. Son altı ayda Çeçen Sorunu dünyanın gündeminde yeraldı. Yüzelli milyonluk Rus halkının 1.5 milyonluk Çeçen halkını ezmesi, her türlü insan halklarını çiğneyerek kırk bin kişiyi öldürmesi, çağımızın en büyük katliam örneklerinden birisi olarak insanlık tarihine geçmiştir. Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra ortaya Estonya, Letonya, Litvanya, Slovenya, Slovakya ve Hırvatistan gibi Çeçenya kadar ya da daha küçük bağımsız devletler çıktı. Okyanusta yirmi bin kişilik adaları Birleşmiş Milletler bağımsız devlet olarak tanırken, Sovyetler Birliğinden çok önce kurulmuş ve Kuveyt’ten daha büyük, daha kalabalık ve de en az onun kadar petrol zenginliği olan Çeçenistan’ın bağımsızlığında rus emperyalizmine karşı çıkarken, katliamı seyreden batı dünyası da sessiz kalarak suça ortak olmuştur. Çeçenler acaba hıristiyan olsaydı Rus emperyalizmi bu küçük ülkeye girer miydi? Litvanya ile Slovenya hıristiyan olduğu için bağımsız olurken, Çeçenler müslüman oldukları için cezalandırılıyorlar. Bu katliamı yapanlarda, seyredenler de yirminci yüzyıl biterken uygarlıktan sözedemezler, çünkü çifte standart anlayışı uygarlık dışı bir tutumdur. Yeni dünya düzenine geçerken her yerde müslüman kanı akmaktadır. Bosna’da, Karabağ’da, Azerbaycan’da, Kuzey Irak’ta ve Kafkasya’da akan kan müslüman kanıdır. Dünya böyle bir haksızlığa daha fazla tahammül edemez. Eğer bu çifte standart ve haksızlık, daha fazla devam ederse, yeni bir üçüncü dünya hareketi gündeme gelecek ve tüm mazlum uluslar, emperyalist ülkelere karşı birlikte savaşacaklardır. İşte, Çeçen Sorunu; bu haksız ve insanlıkdışı gidişin sonucu olarak dünya gündemine gelmiştir. Kitapta yeralan yazılar Çeçen sorunun çeşitli yanlarını ele almakta ve çözüm denemeleri geliştirmektedirler. Kitap, üç bölümden meydana gelmektedir. İlk bölümde Rusya’nın çıkmaz irdelenmekte, ikinci bölümde, Çeçenler’in çıkışının anlamı ve boyutları üzerinde durulmaktadır. Son bölümde ise, uluslararası kuruluşların kararları birarada sunularak, sorunun dış politikayı ve dünya hukukunu ilgilendiren boyutları gündeme getirilmektedir. Şamil Mansur, Argun Terek Sam Yayınları
Umumi Kafkas Tarihine Giriş 3
Yılmaz Nevruz
Kafkasların Rus emperyalizmine karşı sürdürdükleri azatlık mücadelelerinin en önemli ve en trajik olaylarla dolu safhasını teşkil eden bölümü 1829-1859 yıllarını içine alan (İmamlar Dönemi)’dir. Buna 1824 yılı ile 1829 yılı arasındaki beş yıllık hazırlık dönemiyle 1859 ve 1864 yılları arasında Batı Kafkasya’da sürdürülen son beş yıllık azatlık mücadelelerini de eklemek gerekir. Böylece anılan safhanın 40 yıl aralıksız devam etiği ortaya çıkar. Üç ciltlik eserin bu üçüncü cildi tamamen anılan döneme tahsis edilmiştir. Kafkas-Rus Harbinin “İmamlar Dönemi” Kafkas tarihinden öte, Osmanlı Devleti ile Batı Avrupa’nın büyük devletlerini de yakından ilgilendiren tarihi bir süreçtir. Bu bakından çok iyi araştırılması ve gerçeklerin açık bir şekilde ortaya konulması gerekir. Türkiye’de anılan mevzuda, özellikle de İmam Şamil hakkında yazılan kitaplar tabir caizse muhayyel hikâyelerden ibarettir ve Şamil’in gerçek kişiliğini ve hizmetlerini anlatmaktan çok uzaktır. Son zamanlarda yabancı dillerden tercüme edilen eserlerden bazıları araştırmaya dayalı ciddi eserler olup araştırmacılara kaynak teşkil edecek düzeydedir. Ancak problem tüm Kafkasya açısından ele alınmadığı için esas amaca ulaşıldığını söyleyemeyiz. Yılmaz Nevruz Kafkas Vakfı Yayınları
Allah’ın Dağları
Sebastian Smith
Çeçenistan’daki savaş, Kuzey Kafkasya’nın Hazar Denizi petrolleri ve petrol boru hatlarıyla daha da karmaşık hale gelen etnik ve jeopolitik bulmacasında belki de buzdağının görünen ucu… Sebastian Smith, Agence France Press7in İngilizce servisi muhabiri olarak yıllarca Washington, Moskova ve Londra’da çalışmış bir gazeteci. Çeçenistan’daki savaşı titizlikle araştırılmış genel bir kafkasya bağlamında anlatırken. Kafkas insanının acılarını ve umutlarını da dile getiriyor. “Tarihin nasıl yazılabileceğiin yürek burkan bir öğrneği. Sebastian Smith Sabancı Üniversitesi Yayınları
Ahmet Hacı Kadırov Camii Çeçenistan’ın Kalbi
Meçet - Stroy
Kitapta sözü edilen caminin yapılış serüvenini anlatıyor inşaat sektöründeki firma -Meçet-Stroy- ve taşeronları. Tabii ona teşekkür, buna da teşekkür faslı da var. Orada iş yapmaya ilişkin bazı verilere ulaşılabilir bu kitapla. First Business Dergisinin “Zirvedekiler 2008” ödülü Avrasya’da yılın Mimari Projesi Meçet – Stroy
Çağımızın Gerçek Kahramanları Çeçenler
Cemal ANADOL
Büyük ve ünlü kahraman Gazi Muhammed geleceğin ünlü imamının vatanı olan Gimri avulunu müdafaa ederken, 1832’de şehit oldu. Ruslar’ın bu avula hücumu büyük kuvvetlerle icra edilmişti. Bütün dağ ve boğazlar cesetlerle dolu idi. Bizzat Gazi Muhammed’in bir kaç maiyet erkânı ile birlikte, müdafaa ettiği bir kulede, Gazi Muhammed ile birlikte, bütün müdafiler, süngüden geçerilmişti. Yalnız, Rus süngüsü ile duvara sıkıştırılmış olan genç ve cesur bir dağlı, bir kılıç hamlesiyle Rus askerini parçaladıktan sonra, göğsündeki süngüyü çıkarıp fırlattı ve cesetlerin üzerinden aşarak kule yanındaki uçuruma atladı. Bu hareketler, Rus askerleri gözü önünde cereyan etmişti. Rus askerlerine kumanda eden General Rozen, o zaman; “Bu küçük çocuk, zamanla Rusya’yı çok meşgul edecek” demişti. İşte bugün Çeçenistan’da şahlanan ve Cohar Dudagev’in şahsında sembolleşen o gencin asil rûhudur ki, bütün Çeçenistan’ı da, bütün Kafkasya’yı da Ruslar’a karşı “Cihad”a çağırmaktadır. Cemal ANADOL Kamer Yayınları